Bir Arının beyninde yaklaşık 1 milyon nöron bulunur. Bunlar doğumdan önce oluşmaya başlar ve kimyasal sinyaller nöronların izleyeceği yolları belirler. Böylece hareket etme, işitme, görme, koku alma gibi farklı beyin bölgelerini inşa ederler. Arı, bu önceden planlanmış programın dışına çıkmaz, yani düşünemez.
İnsan beyninde yaklaşık 100 milyar nöron bulunur ama düşünmenin asıl sebebi bu değildir. Bizde duyularla (orada ne var) eylem (şimdi şunu yapacağım) arasında daha fazla beyin hücresi bulunur. Bu da bir durumu girdi olarak almamızı, iyice çiğnememizi, seçenekleri gözden geçirmemizi ve gerekirse eylemde bulunmamızı mümkün kılar. Arılarda veya diğer hayvanlarda durum daha basittir. Duyularla eylem arasında çok az beyin hücresi ve yol bulunur. Arı bir çiçek kokusu aldığında (duyu), beyin iki yoldan birini seçer, git veya gitme (eylem).
Aslında düşünme işlemi Homo Sapiens için bir yan ürün diyebiliriz. Sosyalleşme türümüzün hayatta kalması için en önemli silahıydı. Sosyalleşmenin temeli de iletişimdir. İletişimi güçlendirmek ve kolaylaştırmak için beyin büyümüş ve bunun sebebinde daha zeki canlılara evirilmek kaçınılmaz olmuştur. Yani özelliklerimiz değiştiğinde, bazı özelliklerimiz bunu desteklemek için ister istemez gelişmiştir.
Bu konuda nörobilimci David Eagleman'ın kitaplarını okumanı tavsiye ederim. Ufkunu genişleteceğine yüzde yüz eminim.