"Yaşamaya DEVAM” dedirten belki de yegane şeydir mutluluk…
Mutlu oluşumuza vesile olan süreçlere bağlı olarak, beynimiz kontrol ettiği vücudumuza mutluluk hormonunu salgılarken aslında bir mesaj da verir. Gevşe, güvendesin, sorun yok, anın tadını çıkar , YAŞAMAK GÜZEL, DEVAM vb.
Haliyle genetik şifrelerimiz halen aktif ve iki şeyi kesintisiz olarak beynimize pompalamaya devam ediyor: Hayatta kal, soyunu sürdür.
Hal böyle olunca, bu iki genetik dayatmanın hayat bulacağı en ideal ortam kendimizi güvende hissettiğimiz, gevşemiş olduğumuz, beynimizin vücudumuza sorun yok, anın tadını çıkar dediği bu anlar olacaktır. Kanımca hayatımızdaki her çabanın bu nihai amaca hizmet etmesinin arkasında yatan sebep bu. Yani bir bakıma yaşama sebebimiz…
Mutluluk sadece bir sonuç değil aynı zamanda bir nedendir de; huzura, başarıya, paylaşmaya, dayanışmaya, barışa, umuda, sorun çözmeye ve nihayet sevgiye giden yolun anahtarıdır.
Biliriz ki mutlu olduğumuzda her şeye daha olumlu bakar, her şeyi daha sağlıklı değerlendirir, her sorunu daha kolay çözeriz. Ve aynı zamanda biliriz ki mutluluk paylaştıkça çoğaltabildiğimiz nadir değer ve duygulardan biridir.
Neticede çoğumuz bazen tek başımıza üzülürken (mutsuz olurken) , hemen hemen hiç kimse tek başına mutlu olmaz. İllaki birileri ile paylaşır ve bilir ki paylaştıkça artacaktır. Mutluluk bulaşıcıdır…
Hazır bunca sihri barındırır iken ve yaşama hem kaynaklık edip hem de buradan kendini yaratır iken, mutluluğa eğilimli olmayacağız da…
Neticede mutluluk yaşadığımızın farkına vardırıp bize devam dedirten belki de yegane şeydir.
Kaynaklar
- Doğan Cüceloğlu. (1996). İnsan Ve Davranışı Psikolojinin Temel Kavramları. Yayınevi: Remzi Kitabevi. sf: 591.