Kuluçka ve/veya benzeri bir durumu olmadıkça dişilerin de belli bir gelişmişliğe kadar avlanabildiklerini ya da erkekle nöbetleşe (kuşlarda en azından bir kısmında böyleydi diye hatırlıyorum) gittiklerini biliyorum, türler gelişkinleştikçe yavru bakımları daha da ilgi istedikleri için muhtemelen doğurganlığın getirisiyle içgüdüsel olarak dişileri yavrularla ilgilenmesine itiyordur gibi geliyor bana.
Düşününce yavru da itiyor aslında, doğar doğmaz meme emme refleksi gibi, dişi elbette o sırada sırf emzirme olayı olmasa bile o yavruları bırakıp gidemez hem kendi beden yorgunluğu hem de yavruların savunmasızlığı gibi durumlardan dolayı, oradan belli bir olgunluğa kadar da sürüyor bu ilişki.
Erkeklerin topluluklarındaki alfa/beta olaylarından dolayı zaten güç merkezli yaşamaları da onları -daha da- avlanmalara itiyordur vb. Hamile kalıp yavruları belli bir erişkinliğe getirmek ve bunu doğruganlıkları izin verene kadar sürekli tekrarlamak ve erkeklerde üremeye çiftleşme dışında neredeyse bir zaman ayırmaya -en azından dişilerin yarısı kadar bile- gerek duyulmadığı için kendini alan kontrolü ve avlanmayla çok daha meşgul ediyor.
Muhtemelen yanlış yorumladığım şeyler vardır ama bendeki cevap bu, yanlışlama düzeltme ya da eklemeler olursa memnun olurum.