Avrupa, Asya ve Afrika karayolu ile bağlı olduğu için bu kıtalar arasında hastalık yayılımı daha kolay gerçekleşiyor. Tarihin en meşhur hastalıkları olan veba ve grip insanlığın yüzyıllar boyunca uğraştığı hastalıklardan. Bunlar ve benzeri birçok hastalık bu toplulukların bağışıklığını güçlenmek zorunda bırakmış ve tabiri caizse doğal seçilime yol açmıştır. Ancak Kızılderililer gibi izole toplumlar daha az hastalığa maruz kalıp bağışıklığı güçlendiremediği için bizlerin o dönem hafif atlatabildiğimiz hastalıklar toplulukların yok oluşuna varacak ölçüde ciddileşme imkânına sahipti. Buna günümüzden örnek vermek gerekirse bir çoğumuzun burun akıntısı benzeri ufak semptomlar ile atlattığı grip bir AIDS hastasının ölümüne kolaylıkla yol açabilmektedir, verdiğim bağışıklık sebebiyle aynı nedenden.[1][2][3]
Kaynaklar
- A. Nikiforuk. (2018). Mahşerin Dördüncü Atlısı: Salgın Ve Bulaşıcı Hastalıklar Tarihi. ISBN: 9789754708530. Yayınevi: İletişim Yayınları.
- D. E. Lieberman. (2015). İnsan Vücudunun Öyküsü: Sağlık, Hastalık Ve Evrim. ISBN: 9786050204339. Yayınevi: Say Yayınları.
- I. W. Sherman. (2022). Dünyamizi Degistiren On Iki Hastalik. ISBN: 9786254054938.