Makale yazmak, adeta bir sanat dalı gibidir. Özellikle akademik makaleler, hem fikirleri net bir şekilde ifade etmeyi hem de okuyucunun ilgisini çekebilmeyi gerektirir. Lisans eğitiminin sonlarına yaklaşırken yüksek lisans hedefiyle makale yazmaya başlamak, akademik kariyerin için çok iyi bir adım olacaktır. Ancak bu sürecin, belirli adımları ve yazma teknikleri olduğunu da bilmek önemli. Akademik makale yazmanın temelleri, araştırma yöntemlerini kavramakla başlar ve aynı zamanda etkili bir yazı stili geliştirmeyi de kapsar. Gel, birlikte akademik yazının inceliklerine bir göz atalım.
İlk adım, sağlam bir araştırma sorusu belirlemektir. Araştırma sorusu, tüm makaleni şekillendiren ve okuyucuyu makalen boyunca yönlendiren ana unsurdur. Aslında, “Doğru soruyu bulmak, doğru cevaba ulaşmanın yarısıdır,” diyebiliriz. Araştırma sorunun net olması, hem literatür taramasında hem de analiz sürecinde daha odaklı bir çalışma yürütmene yardımcı olacaktır. Sorunun belirlenmesinden sonra ise geniş bir literatür taraması yapmak ve mevcut bilgileri derinlemesine incelemek gerekir.
Literatür taramasını yaparken, farklı kaynaklardan yararlanman önemlidir. Akademik makaleler, ders kitapları ve güvenilir veri tabanları (örneğin JSTOR, ScienceDirect, veya Google Scholar gibi) iyi başlangıç noktalarıdır. Okuduğun kaynaklarda sık sık tekrarlanan fikirler, araştırmana temel oluşturacak önemli ipuçları sunabilir. Ayrıca, literatürdeki boşlukları belirlemek de makaleni özgün kılar; yani, başka araştırmaların gözden kaçırdığı veya ele almadığı bir noktayı ortaya koymak, bilimsel bir katkı sağlar.
Araştırmanı tamamladıktan sonra, bulgularını bir hikâye akışıyla anlatmak önemlidir. Makale yazımında yaygın olarak kullanılan IMRAD yapısı (Introduction, Methods, Results, And Discussion - Giriş, Yöntemler, Sonuçlar ve Tartışma) seni bu noktada yönlendirebilir. Giriş bölümünde araştırma sorunun, literatür özetin ve çalışmanın önemi vurgulanır. Ardından Yöntemler bölümünde araştırmanın nasıl yapıldığı, hangi yöntemlerin kullanıldığı açıklanır. Sonuçlar kısmında verilerin sunulması, ardından Tartışma bölümünde ise bulguların yorumlanması ve literatürdeki yerine yerleştirilmesi gelir. Bu yapıyı takip etmek, makaleni hem daha düzenli hem de daha anlaşılır hale getirir.
Tabii, yazarken dilin doğallığı ve akıcılığı da önemlidir. Akademik dilin sıkıcı ve teknik olmak zorunda olduğu düşünülür; oysa ki, doğru ifadelerle akıcı ve çekici bir anlatım tarzı geliştirmek mümkün. Örneğin, Nobel ödüllü fizikçi Richard Feynman’ın “Bilim, açıklanmadıkça karmaşık, anlaşıldığında ise basittir,” sözünü rehber edinerek her fikri en anlaşılır haliyle ifade etmeye çalış. Ayrıca, yer yer alıntılarla makalene derinlik katabilir, bu alıntıları anlatımın içine doğal bir şekilde yerleştirerek okuyucuya konuyu daha iyi anlatabilirsin.
Son olarak, geri bildirim almak yazım sürecinde oldukça faydalıdır. Hocalarına veya akademik yazma konusunda deneyimli bir danışmana taslağını göstermek, çalışmandaki eksiklikleri fark etmeni ve iyileştirmeni sağlar. Her yeni taslakla birlikte makalende bir adım daha ileriye gidersin. “Yazmak, yeniden yazmaktır” sözü de burada devreye girer; çünkü başarılı makaleler defalarca gözden geçirilen ve düzenlenen metinlerin sonucudur.[1][2][3]
Kaynaklar
- P. J. Silvia. How To Write A Lot: A Practical Guide To Productive Academic Writing. ISBN: 9781433829734.
- G. Graff. They Say / I Say: The Moves That Matter In Academic Writing. ISBN: 9780393924091.
- B. S. C. Kwan. (2005). The Schematic Structure Of Literature Reviews In Doctoral Theses Of Applied Linguistics. Elsevier BV, sf: 30-55. doi: 10.1016/j.esp.2005.06.001. | Arşiv Bağlantısı