İnsan beyninin en büyük savunma mekanizmalarından biri çevresinde olup bitenleri tahmin edilebilir kılmaktır. Birikimli bir şekilde artan tecrübelerimize dayanarak her geçen gün hatta her geçen saniye bir şeyleri adlandırırız, gruplar oluşturur, kümeleriz. Bu biriktirmiş olduğumuz “tahmin edilebilir” parçalar uzun süre yıkılmadıkları durumda kalıplaşırlar ve istemli ya da istemsiz olarak bakış açımızı etkilerler. Sağlam olduğunu düşündüğü zeminde ilerleyen beynimiz, hayatta kalabilmek için kendini bu ihtimallerin dışındaki ihtimalleri görmeye bir nevi kapatır.
Kaçınılmaz olarak, mutlak kabul – red’lere dönüşen bu fikirler her bir bireyde farklı olabileceğinden olaylara olan yorumlarımız tamamen farklı şekillerde etkilenebilir. Bu farklılık, soruda da belirtildiği üzere gerçek ile düşünülen arasında büyük bir uçurum yaratabilir çünkü sonuç olarak dünyaya kendi “mutlak penceremizden” bakıyoruz. Kişiye bağlı olarak bir hayli esnetilebilse de böyle bir mekanizmanın yokluğunda hayatta kalabilir miydik? Belki de. Muhtemelen adapte olurduk. Yine de herhangi birimiz bu yetisini şu an kaybetse akli dengesini kısa sürede yitireceğini düşünüyorum.
Umarım soruyu doğru anlamışımdır.