Irkçılık ise Egemen ulusun dışında kalan göçmen işçilerin ya da farklı etnik kökenden işçilerin aldıkları ücretlerin eşit olmaması, daha düşük olması ve yaptıkları işlerin daha düşük nitelikte olmasını meşrulaştırmayı sağlar.
Milliyetçilik ise aynı üretim ilişkisi içinde en temelde, emek gücünü satmak zorunda olan insanları sisteme bağlamanın ve teritoryal sınırlarda bir devlet oluşturmanın etkili ideolojisidir.
Irkçılık ile milliyetçilik arasındabir açıdan hiç fark yoktur, bir başka açıdan ise oldukça fark mevcuttur. Bu ikilem ise ayrı ayrı bu kavramlar ve nitelikleri ele alınarak açıklanabilir. Öyleyse öncelikle daha geniş bir kavram olan milliyetçiliği ele alalım.
Milliyetçilik, belli bir insan topluluğunu, belli kriterlere göre tanımlayan, onları belli bir kategori altında bir birlik olarak varsayan bir ideolojidir. Bu ideolojiye göre hareket eden de kendi yaşamında bu topluluğun bir elemanı olur, bu topluluktan beklentilere sahiptir ve bazı ödevleri yüklenmiştir. Bu belli kriterler ise iki ana kategori altında toplanabilir. Bunlar subjektif ve objektif kriterlerdir. Subjektif kriterlerde, ortak acıların paylaşılması ortak hayallere inanma, ortak bir tarih anlayışının olması gibi bir takım öznel paylaşımlar vardır. Topluluk bunları paylaşarak bir milliyet olur.
Objektif kriterlerde ise topluluk üç ana temelden birisini ya da bir kaçını paylaşarak bir milliyet olur. Bu kriterlerin hepsi maddi olarak kanıtlanabilir şeylerdir. Buna göre bir topluluk belli bir dili paylaşıyorsa, bu topluluk milliyettir, bu topluluk belli bir dini ibadeti paylaşıyorsa (burada inanç değil, ibadet gibi maddi bir temel şarttır) yine bir milliyet olabilir. Ayrıca bir üçüncüsü de belli bir ırka mensubiyettir.
Irka mensubiyet, her ne kadar günümüz genetik biliminin bulguları sonucunda maddi olarak kanıtlanabilir olmasa da bu durum, bu ideolojilerin çıktığı zamanlar bilinmiyordu ve kanıtlanabilir kabul ediliyordu. Öyleyse milliyetçilik ideolojisi için ırkçılık da bir alt kategoridir ve objektiftir.
Bu noktada, önemli olan husus şudur; ırkçılık yapmak, esasen kendi ırkından kabul ettiğin topluluğu diğerlerine göre kollamak ve o topluluğa belli bazı sorumluluklar hissetmektir. Yoksa diğer ırkları yok etme hakkını, sana bu ideoloji vermez.
Irkçılığın günümüzde ki kötü anlamı, faşist ya da nasyonal sosyalist Avrupalı totoliter yönetimlerin yarattığı tahribatlardır. Zira totaliter faşist idareler kendi varlık sebepleri ile kendi dışından olan her türlü grubu yok ederler. Dolayısıyla faşist olmayan bir rejim, teorik olarak ırkçılık yapabilir ve bu onu diğer ırkları yok etmeye sevk etmez. Benzer biçimde, totoliter bir sosyalist rejimin, hiç bir ırk üstünlüğü gütmemesine rağmen ve hatta buna karşı olmasına rağmen, belli bazı gruplara karşı gerçekleştirdiği şiddetler de ortadadır (bknz. Sovyetlerin tarihi)
Milliyetçilik, tanımlanan kriterlere göre oluşmuş bir topluluğa kendini ait hissetmek ve o topluluk için çalışmak, o toplulukla var olmaktır. Bu bir nevi geniş ailedir. Nasıl insan kendi ebeveynlerini ya da çocuklarını yüceltiyorsa, ki bu ona başkalarını yok etmeye sevk ettirmiyorsa, teorik olarak milliyetçilik de böyle bir ideolojidir.
Millet, bir dil, kültür ve coğrafya üzerinde şekillenen bir toplumu tanımlarken ırk; genetik, coğrafi etmenlerin bir araya gelmesiyle oluşan bir topluluğu tanımlar. Mesela Afrika kıtasında yaşayan insanların çoğunun deri rengi siyah iken bu kıtadaki tüm ülkeler aynı dili konuşmaz, aynı kültürü paylaşmaz. Bu yüzden "Siyahi" demek bir milleti değil bir ırkı temsil edecektir.
Milliyetçiliğin çok farklı tanımları olmasına rağmen çoğu zaman ırkçılıktan daha kapsamlı olduğunu söyleyebiliriz. Irkçılık kişilerin ırk temelli bir bağ kurarak topluluk oluşturmasına ve aralarında yine ırk temelli asabiyet kurmasına denilir. Çoğu zaman ırkçılıkta "üstünlük" fikri bulunur. Ancak milliyetçilik ırkçılık ile aynı anlamda kullanılabilirse bile tam olarak bunu ifade etmez. Mesela Kur-an'da "İbrahim'in dini" denilirken din kelimesini ifade etmek için "millet" kelimesi kullanılır. (Al-i İmran - 95) Klasik İslam literatüründe de millet din anlamında kullanılır. Bunun dışında "Anadoluculuk" gibi akımları da milliyetçilik adı altında toplayabiliriz. Anadoluculuk daha çok Anadolu kültürü ve coğrafyası temelli bir milliyetçilik olarak tanımlanabilir. Bu akımın farklı dalları olsa da genel anlamı budur.
Kısaca özetlemek gerekirse ırkçılık milliyetçiliğin alt dallarından biri olarak sayılabilir ve bunun gibi birçok milliyetçilik akımları vardır.