Yağmur sularının depolanıp kullanılmasının ne oranda mümkün ve faydalı olduğunu merak ediyorum
YAĞMUR SUYU HASADI
Yağmur suyu toplama yöntemine göre eğim doğrultusunda akışa geçen sular toplanır. Çatılarda veya taşlık, kayalık alandan gelen yağış suları depolanarak evsel ihtiyaçlar olarak kullanılabilir. Bu sistemi gıda güvenliği açısından pek önemi yoktur ancak yaşam kalitesini bir nebze arttırabilir. Su toplama tekniği, kolay ve ucuz olması nedeniyle avantajlıdır. Hemen hemen her türlü eğimde uygulanabilir.Büyük sulama sistemleriyle kıyaslandığında, su iletimi kayıpları çok düşüktür. Yaklaşık olarak ev için su kullanımda gerekli olan suyun % 50’si bu yöntemle sağlanabilinmektedir.Yağmur suyu bina yıkamaları, soğutma kuleleri, yangın söndürülmesinde, ev temizliği, sulama, çamaşır yıkamada, havuz veya gölet doldurmada, tuvalet sifonlarında, araç yıkamada kullanılabilir.
Yöntemin temel amacı; yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının olmadığı veya geliştirilmesinin ekonomik olmadığı alanlarda güvenilir bir su temini sağlamaktır. Bu amaçla; yağışın yetersiz olduğu çayır ve ekilebilir arazilerde verimliliği arttırmak evsel su ihtiyacının temini uygulanma nedeni olarak sayılabilir. Su hasadı yönteminde, yüzey akış ya da su toplama alanları çatı, avlu, cadde ve meydanlar, küçük toprak yüzeyler, eğimli alanlar ve mevsimlik akışları besleyen büyük havzalardır. Su depolama ortamı ise yeraltında depolama ve toprak yüzeyinde depolama olarak ikiye ayrılır. Yeraltında depolamada toprak, sediment ve sarnıç kullanılırken, toprak yüzeyinde depolama ortamı olarak tank, rezervuar ve havuz kullanılmaktadır. Çok kısıtlı miktarda olan yağışlara bağımlı olması, su hasadı yöntemini sınırlayan etmenlerin başında yer almaktadır. Kurak, yarı kurak ve yarı nemli alanlar; düşük yağış, yağışın mevsimler arası dağılımının düzensiz olması, yüksek sıcaklık gibi nedenlerle su temininin bitki su ihtiyacından düşük olduğu alanlar; yıllık yağışın 150 mm’yi aştığı ve yağışın kış mevsiminde düştüğü alanlar; yıllık yağışın 200 mm’yi aştığı ve yağışın yaz mevsiminde düştüğü ve rezervuar ya da havuzda depolanmadığı alanlar su hasadına uygun olan alanlardır.
Yağmur ve kar suları insanların içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarının sağlanması amacıyla depolanmakta ve kullanılmaktadır. Bu yöntemde, çatı yüzeyine düşen yağış toplanmakta, yağmur olukları yardımıyla toprak yüzeyindeki bir tanka ya da yeraltındaki bir depoya aktarılmakta ve burada depolanmaktadır. Depolama yapıları betonarme, fiberglas ya da paslanmaz çelikten imal edilmektedir. İçme amaçlı kullanımı durumunda suyun filtrasyonu, klorlanması ve dezenfekte edilmesi ya da mutlak suretle kaynatılması gerekmektedir.
YAĞMUR SUYU HASADI HESAPLAMA PRENSİPLERİ
Yağmur suyu sistemini kullanacak bir fabrikayı ele alırsak;1800 m2 çatı alanı olan İstanbul’da yer alan bu fabrika tuvalet yıkama birimleri için yağmur suyunu kullanacaktır. Tuvaletler her yıkama için 8 litre su sarf edecektir. Fabrikada 20 işçi çalışmaktadır. Fabrika işçileri günde 57-132 litre arasında su tüketmektedirler. Bu fabrikada sarfiyat düşük olacaktır. Yıkanma(duş) yoktur. Sarfiyatı 57 l/cd kabul edebiliriz.
57 l/cd x 20 işçi =1140 lpd (tüm kullanımlar için)
Düşük sarfiyatlı tuvalet yıkama elemanları kullanacağımız için bu rakamı % 25 azaltalım.
1140 x 0.75=855 lpd
Tuvalet yıkama birimleri en fazla bu kadar kullanacaktır. Günde 3 tuvalet 3’de pisuar kullanan
tuvaletler için 81 pisuar için 4 litre kullanılacaktır.
3 kullanım/gün x 12 l x 20 işçi =720 lpd
O zaman günde 800 litre su kullandığımızı kabul edelim.
Tablo 1. İstanbul Aylık Yağış Verileri(mm)[6]
Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Toplam
83.5 62.0 63.4 48.5 36.2 27.3 36.3 30.2 36.1 80.7 88.0 105.1 687.3
Yağmur suyu toplama alanı kaç m2
: İstanbul yıllık yağış miktarı ortalama 687,5 mm’ dir.
Tasarım yağış miktarı;
800 lpd x 365 gün =292.000 l
Betonlaşan şehirlerde, yağmur suları ayrı kanallarla toplanıp değerlendirilmediğinden maalesef israf olmakta, çoğu kez sele yol açarak ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Yer çekimi ile akıp giden yağmur suyunu değerlendirmek varken ihtiyacımız olan su, yeraltı sularından temin edilmekte ve üstelik yer altındaki suyu yeryüzüne çıkarmak için de ekstra enerji yani para harcanmaktadır. Bugün yağmur suyundan doğrudan faydalanmak gelişmiş ülkelerde kullanılan bir yöntemdir. Gelişmiş ülkelerde çatı kanalları aracılığıyla depolarda toplanan yağmur suları biriktirilerek, bahçe sulama suyu, kullanma suyu ve arıtılarak içme suyu olarak kullanılmakta ve bu şekilde tasarruf sağlanmaktadır.
Ülkemizde yağmur yağdığında çatılardan, betonlaştırılan cadde ve sokaklardan başıboş akışına bırakılan sular rastgele çoğalmakta, uygun altyapı sistemleriyle toplanıp biriktirilmediğinden birçok cadde, sokak, meydan, ev sular altında kalmaktadır. Burada asıl sorun yapıların düşük kot seviyesindeki zeminlere yapılması değil yağmur suyunun kontrolsüz şekilde akışına bırakılması meselesidir. Çevre alanlar betonlaştırıldıkça, yeşil alanlar azaldıkça yağmur suyunun toprağa geçerek yeraltı suyuna karışması zorlaşmaktadır. Yeraltı suyunun beslenmesi için sel olup giden değil toprağa sızarak karışan yağmur suyuna ihtiyaç vardır. Sel ve taşkınlarda suyun israf olmasının yanında karışım nedeniyle yağmur suyu kirlenmektedir. Ülkemizde kanalizasyon şebekesine yönlendirilen yağmur suları şebekenin çökmesine ve atık su arıtım maliyetinin artmasına yol açmaktadır.
Çatılardan sokaklara, sokaklardan caddelere akan yağmur suları; toplama, filtreleme ve depolama süreçleriyle yeniden kullanılabilir. Mevcut çatı giderleriyle toplanarak basit tanklarda biriktirilecek sularda göz ardı edilmemesi gereken nokta çatılardan kaynaklanan kirlenmelerdir. Bu nedenle çatı kaplama maddeleri suyu kirletmeyecek nitelikte, uygunlukta olmalıdır. Bulunulan bölgenin hava, çatı kirliliğine ve yağmurun şiddetine göre ilk dakikalarda yağan yağmur safsızlıklar içerebileceğinden ilk dakikalardaki yağışı toplanmayıp tahliye edecek bir süre sonra toplama tankına aktaracak sistemler kurulmalıdır. Biriktirme tankına girmeden önce kolay temizlenebilen mekanik filtreler kullanılmalı, tankın taşmasını önlemek için tahliye sistemleri kullanılmalıdır.
Diğer taraftan sürekli betonlaştırılarak yağmur suyunun toprağa karışmasının engellendiği şehirlerde altyapının da birleşik sistem olarak projelendirilerek yağmur suyunun kanalizasyona karıştırılması ekonomik bir kayıptır. Sadece barajları besleyen derelerle, baraj ve çevresine yağan yağmurlarla bir şehrin su ihtiyacını karşılama düşüncesinin yetersizliği kanıtlanmış bir gerçektir. Sonuç olarak yağmur suyunun kanalizasyon sistemine karışması önlenmeli ayrı bir altyapı ile toplanıp, alternatif bir su kaynağı olarak kullanılma yöntemleri değerlendirilmelidir.
Yağmur suyu, çoğu zaman yeraltı suyundan veya nehirlerden veya göllerden gelen sudan daha iyi, temiz bir su kaynağı olsa da, toplama ve depolama işleminden sonra geriye genellikle kirli ve içilmez su kalır. Çatılardan toplanan yağmur suyu, insan, hayvan ve kuş dışkısı, yosun ve likenler, rüzgar esintisi tozu, kentsel kirlilikten kaynaklanan parçacıklar, böcek ilaçları ve denizdeki (Ca, Mg, Na, K, Cl, SO4) ve çözünmüş gazlardaki (CO2, NOx, SOx) inorganik iyonları içerebilir