İsim babası olmamız onu icat ettiğimiz anlamına gelmez!
Kavramlar, doğadan duyularımıza yansıyandan, belleğimize işlediğimiz bütünlüklü bilgi kasalarıdır. Aynı veya benzer konularda ve ihtiyaç duyduğumuzda daha seri, anlamlı ve tutarlı bir şeklide bellekten doğaya geri dönüşleri eylemsellik olarak sağlayan kasalar. Bu süreçlerin tamamı soyut fakat temeli somuttur. Yani varlığı nesnede yankı bulan süreçlerdir. Müzik, dil, matematik gibi…
Bilimin de ebesi sayılan felsefede “eşyaya adıyla hitap etmek” şeklinde tanımlanan ve neyi önceleyeceğimize vurgu yapan temel bir yaklaşım vardır. Dolayısıyla matematiğin keşif mi icat mı olduğu ile ilgili iddiamızın kendisi neyi öncelediğimize bağlı olarak değişir.
Eşyaya adıyla hitap etmek ise çıkış noktamız;:Eşyanın kendisi temel, hitap ise tali olmak üzere; Matematik , somut olanın soyut ifadesi olarak bir keşiftir. Hitabın kendisi temel, eşya o hitaba uydurulmuş yahut o hitaba uygun eşya arayışı tercih edilmiş ve bulunmuş ise, Matematik bir icattır.
Ancak her iki koşulda da çıkış kaynağımız olarak doğanın kendisini ve bu doğadan, ister anlamlandırma ister anlama şeklinde, duyularımıza yansıyanı esas aldığımızda, aslında icat olarak bildiğimiz hiçbir şeyin icat olmadığını, icadın bir yoktan var etme süreci anlamına gelmediğini, İnsanın doğada zaten var olanı farklı şekillerde bir araya getirerek yeniden üretmesinin muazzam fakat bir ayrıcalık olmadığını, bunu bir damlataş mağarasının da yapabildiğini düşünürsek, matematiğin de bir keşif olma olasılığının daha yüksek olduğu sonucuna ulaşabiliriz. Yani her icadın nihayetinde bir keşif olduğunun…
Ayrıca soyut olarak tanımladığımız her şeyin, düşünme, anlama, anlamlandırma ve kavramlaştırma dahil, beynimizin madde temelli fiziksel, kimyasal, biyolojik süreçlere tabi oluşunun bir ürünü olduğunu, bu ön kabulün bugün bilgisayarları hayatımıza soktuğunu düşündüğümüzde, aslında evrenimizde somuttan bağımsız soyut bir olgunun olamayacağını, hatta soyut diye bir şeyin olmadığını da iddia edebiliriz. Matematik için de… Dolayısıyla matematiğin bir icat değil keşif olduğunu da…
Bir şeyi anlamlandırmak için somut (madde) temelli zihnimizin, matematikte olduğu gibi, eşyaya bir ad vermesini, soyut olarak tabir edilen o adın somut olarak var olmadığına kanıt olarak sunamayız. Bunu, var olanın ortaklaşılmış pratik bir ifadesi olarak değerlendirebiliriz. Patatese başka dillerde başka isimler verilmiş olması patatesi hem farklı kılmaz hem de ad olarak da somut olmadığı anlamına gelmez. Notalar tamamen fizik kanunlarına tabi. Onlara do, re isimlerini verişimiz doğada var olanın ortaklaşılmış pratik adlandırılmasından ibarettir. Sayılar, denklemler, formüller vb. yani matematik; kavram olarak riyaziye, cebir, aritmetik veya her ne dersek diyelim evrenin doğasında zaten var olan ve bizden bağımsız olarak işleyen süreçlerin zihnimizdeki yansımasıdır. İsim babası olmamız onu var (icat) ettiğimiz anlamına gelmez.
115 görüntülenme