Alan Turing adını duymuşsunuzdur. 2. Dünya Savaşında, Almanların Enigma isimli, şifre üreten cihazını, geliştirdiği makine ile kırmayı başaran dahi İngiliz matematikçi. Sonradan bu makineye Turing ismi verildi ve modern bilgisayarın atası kabul edildi. Pek çoklarına göre, savaşın 2-4 yıl erken sona ermesine neden olmuştur.
Alan bir eşcinseldi. Savaş sonrası, yaşadığı bir ilişki deşifre oldu ve o günkü yasalara göre yargılandı. Mahkeme ona iki seçenek sundu; ya hormon tedavisi görüp güya iyileşecekti, ya da hapis yatacaktı. Alan mecburen hormon tedavisini kabul etti, fakat bu işlem onu depresyona sürükledi ve intihar etti. İnsanlık, Alan'a vefa borcunu maalesef bu şekilde ödedi.
Günümüzde pek çok ülkede LGBT'li olmak, belki artık suç değil. Ancak ayrımcılık sona erdi diyemeyiz. Kimse eşcinsel insanlara iş vermek istemiyor. Pek çok kişi tarafından, önyargı ile yaklaşılıyor ve taciz vakalarına kadar iş uzuyor. Maalesef, kolluk kuvvetleri dahil onları potansiyel suçlu olarak değerlendiriyoruz. Benim kişisel fikrim, bu etkinliklerin; önyargıların kırılması, toplum içerisinde, herhangi bir birey gibi sosyal yaşamlarına devam edebilmeleri ve toplum duyarlılığının artırılması adına, yapılması taraftarıyım.