Kuzey Kore aniden demokratikleşirse, halkın Émile Durkheim'ın "anomi" dediği o meşhur kuralsızlık haline, sanki bir sitcom'un pilot bölümüne zorla dahil edilmiş gibi, topluca maruz kalması beklenir. On yıllardır tek menüsü "Yüce Lider'e tapınmak" olan bir toplumun, süpermarketteki 50 çeşit kahvaltılık gevrek karşısında yaşayacağı varoluşsal kriz bayağı fantastik olurdu diye düşünüyorum.
Bu durum Juche ideolojisiyle formatlanmış beyinlerde ciddi bir bilişsel uyumsuzluk yaratır; yani beynin "404 Not Found" demesi kaçınılmazdır. Mültecilerde gözlemlenen yüksek oranlı TSSB ve "kültürel adaptasyon stresi"nin bütün bir ülkeye yayıldığını düşünün; "özgürlük" denilen bu yeni yazılımın eski donanımla uyumsuzluk yaratması gibi. Yani Alman yeniden birleşmesindeki birleşme şokunun yanında bu bir kültürel kıyamet partisi gibi kalır. Bireylerin aniden kendi kararlarını alma zorunluluğu, dopaminerjik yolların Bu güncelleme için yeterli hafızamız yok! diye isyan etmesine neden olabilir. Bu yaygın panik ve hatta Durkheim'ın meşhur anomik intihar listesine yeni ve rekor bir giriş yapılmasıyla sonuçlanabilir; ne de olsa özgürlük, kullanım kılavuzuyla gelmiyor.
Bırak şimdi Kuzey Kore'yi, buraya tam teşekküllü özgürlük gelse 'bunun vergisi ne kadar?', 'E-Devlet'ten başvurusu var mı?', 'yan etkileri için hangi bakanlığı aramalıyız?' diye soruşturmaktan ilk gün sistemi çökertirdik. Ben 3-5 hafta kendime gelemezdim herhalde. 😂😂😂