Kütleçekim konusunda şimdilik en başarılı kuram olan Genel Göreliliğe göre; kütleçekim bağımsız bir kuvvet değildir, kütlenin uzay-zamanı eğmesi sonucu ortaya çıkar. Kuram ayrıca uzay-zamanın eter (esir) içermediğini, yani cisim olmadığında uzayın bomboş olduğunu öngörür.
Kütlenin “uzay-zamanı" bükme nedeni şimdilik bilinmiyor. Ayrıca ben uzay-zaman bükülmesi görüşünü kabul etmiyorum. Zaman uzayın değil, hareketsiz var olamayan cismin özelliğidir.
Bomboş bir uzayı eskitemezsiniz.
Amatör bir fizik meraklısı olarak; kütleçekimi cismin uzaydaki henüz gözlenmemiş altparçacıkların (kara madde) bir alt fiziksel katmana indirgenmeleri ve boşalan yere diğer serbest altparçacıkların akışı sonucu oluşan bir hidrodinamik etki olarak düşünüyorum.
Genel Görelilik aslında kütleçekim ile ivmeli hareketin eşdeğer etkiler oluşturdukları gerçeğine dayanır. Dolayısıyla, belirttiğim görüş uzay-zaman bükülmesini hidrodinamik anlamda Genel Göreliliğe yakın olarak içerir. Fakat kütleçekimin artması halinde kütleli cisimde oluşan zaman yavaşlamasını devinim yavaşlaması olarak ele almak kaydıyla.
Özel veya Genel Görelilikte zaman yavaşlaması tek yönlüdür, nasıl olup da cismin tüm zamanının yavaşladığı filmlere, romanlara ve popüler fizikçilere malzeme olan, spekülatif bir konudur.
Hidrodinamik yaklaşımda; kütleli cisim yönünde akan serbest altparçacıklar ve cismi oluşturan altparçacıkların karşılıklı etkileşimleri esnasında, gene tek yönlü, fakat anlaşılabilir devinim yavaşlamaları söz konusudur. Onları da açıklayabilirim ama bazı Site kuralları ve fikri mülkiyet hakları nedeniyle daha derine inemiyorum.
Böylece, çok güçlü karadelikler arasında, kütleçekimin sıfırlandığı bir noktada duran cismin durumu hakkındaki sorunuzun cevabı:
Genel Göreliliğe göre; cisim kütleçekimden etkilenmez, ama çevresindeki yoğun kütlelere oranla iç zamanı daha hızlı akar.
Bence; cisim kütleçekimden etkilenmez, ama lokal uzayda altparçacık azalması sonucu iç devinimleri biraz hızlanır.