Türkler Anadolu’da yerleşik bir hayata geçmeden önce Kürtler Azerbaycan’da Gence’den Bakü’ye, Bakü’den İran’da Tebriz’e, Tebriz’den Hamedan’a, Hamedan’dan Şehrizor’a, Şehrizor’dan Cizre’ye, Cizre’den Urfa’ya, Urfa’dan Diyarbakır’a, Diyarbakır’dan Erciş’e kadar uzanan yüz binlerce kilometre karelik topraklarda, tarihin kadim dönemlerinden başlayarak yaşam ve egemenlik mücadelesi vermekteydi.
Kürt kökenli Mervanî hanedanı 984'ten 1083'e kadar Diyarbakır'dan Suriye ve Irak'ın bazı bölgelerini de içine alan bir bölgeyi yönetti. Yine Kürt kökenli Müslüman olan Eyyubî hanedanı 12. ve 13. yüzyıllarda Anadolunun bazı bölgelerini yönetti.
Ahmet Nezihî Turan'a göre, Orta Anadolu'daki ilk Kürt yerleşim yeri 1463'te, günümüzde Ankara yakınlarındaki Kızılcahamam ve Çamlıdere'yi kapsayan Yaban Âbâd'da kurulan Kürtler'dir. Mark Sykes'a göre, Kürtlerin Orta Anadolu'ya en erken nüfus transferi veya sürgünü,Yavuz Sultan Selim döneminde gerçekleşti.
Klasik Antik Çağ'ınKarduya'lılarıgibi, Kürtlerin öncül popülasyonlarına ilişkin çeşitli hipotezler vardır. İslami yönetim altında bilinen en eski Kürt hanedanları (10. ila 12. yüzyıllar) Hasnaviler, Mervaniler, Revvâdîler, Şeddâdîler ve ardından Selahaddin Eyyubî tarafından kurulan Eyyubîler'dir. 1514 Çaldıran Savaşı, Kürtlerin Osmanlılarla ittifak yapması ve Doğu Anadolu’da Kızılbaş isyanları sonrası boşaltılan bölgelere Sünnî Kürtlerin yerleştirilmesi açısından Kürt tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. 1597 tarihli Şerefname, Kürt tarihinin ilk yazılı kaydıdır.
X. yüzyılda Abbasi halifesinden sultanlık ünvanı alan Oğuz Selçuklu Hanedanından Sultan Alparslan, Anadolu’nun kapılarını açmak için Kürdistan’da müttefik bulma peşindeydi. 1071’de Malazgirt Savaşına hazırlanırken, dönemin güçlü Kürt beylikleri ve aşiretleriyle ilişkiler geliştiriyordu. Bunun sonucunda Meyafarqîn (Silvan) merkezli Mervani Sultanlığı’nda aradığı müttefikleri buldu. Yörenin birçok aşiretinden de kendi kabile güçlerine denk bir kuvvet derledi. Sanıldığının aksine, Bizans İmparatorluğu’na karşı verilen Malazgirt Savaşı, sadece Türk boylarından derlenen güçlerle değil en az onlar kadar Kürt aşiret ve beylik güçleriyle verilen ve kazanılan bir savaştı.
Kürtler batıdan ve kuzeyden gelen Roma ve Bizans saldırılarına karşı varlıklarını korumak ve geliştirmek için güçlü müttefiklere ihtiyaç duyuyorlardı. Arap-İslâm güçlerinde bu imkânı gördüler. Türk boylarının bölgeye gelişine kadarki süreçte Arap güçleriyle geliştirdikleri ilişkiler temelinde hızla İslâmlaşmalarının temel nedenlerinden biri, bu güvenlik ihtiyacıydı.
Her iki taraf, Malazgirt Savaşına bu stratejik mantıkla girdi. Savaş kesinlikle Bizans İmparatorluğu’na karşı Kürtlerle Türklerin ortak savaşıydı. Bu savaşın sonuçları açıktır: Türk boyları için Anadolu’nun kapıları açılmış, tarihî bir dönem başlamıştır. Kürtler ise, kendilerini yüzyıllardan beri sürekli baskılayan ve geriye iten tarihî bir engelleyici güçten kurtulmuş olmaktadır. İslâm, bu ilişkide harç görevini görmüştür. İslami örtü altında verilen ortak savaş, aslında kabile ve aşiret özellikleri ağır basan iki halkın, varlıklarını koruma ve geliştirme amaçlıydı. Başarısızlık daha o zaman her iki halk için varlıklarını yitirme ve gerileme anlamına gelecekti. Zaman zaman çatışmalarla bozulsa da Kürt-Türk ilişkilerinde bu mantık, günümüze kadar geçerliliğini sürdürecektir. Türklerin Anadolu içlerine yerleşmeleriyle birlikte, bu bağlılık hep koruyacaktır. Tarihin kritik anlarında her iki güç, ancak birlikte davrandıklarında başarılı olabileceklerini hatırlayacaklardır. Kürt Eyyubî Hanedanlığı’nda, birçok Anadolu beyliğinde ve Osmanlılar döneminde bu mantık, hep işleyecektir. Tarihin derinliklerine uzandığımızda, Hitit-Mitanni (M.Ö. 1600’ler) ilişkilerinden beri Anadolu ve Mezopotamya’daki güçler arasında benzer bir stratejinin işlediğini görmekteyiz.
Kaynaklar
- Gzt. Yavuz Sultan Selim'in Kürt Politikası. (4 Eylül 2021). Alındığı Tarih: 20 Kasım 2024. Alındığı Yer: Gzt | Arşiv Bağlantısı
- Haydar Ergül Leyla Atabay Michael Löwy Eşber Yağmurdereli Nasrullah Kuran Cengiz Çiçek Fatma Özbay Hebat Veysel Kayacı. Geçmişten Günümüze Kürt- Türk İlişkileri. Alındığı Tarih: 20 Kasım 2024. Alındığı Yer: demokratikmoderniteorg | Arşiv Bağlantısı