Elbette olur.
Devletler nihayetinde, belirli ortaklıklarla bir ülke oluşturmuş insanların, kendi içlerinde oluşturdukları yönetim birimleridirler. Ve ülkelerin zenginliklerinin önemli kaynaklarından biri de doğal zenginlikleridir. Bu doğal zenginliklerin içerisindeki en önemli varlıklardan bazıları da toprak ve sudur.
Dünya ısındıkça bu değişim, çeşitli atmosfer olaylarını, yağışları, toprağın ve ülkenin aldığı yağmur ve su miktarını da değiştirir ve su, bugün için dahi en önemli doğal kaynaklardan biridir. Tüm Dünya içilebilir ve temiz su kaynağı sorunu ile karşı karşıya. Bu hem insanların kullanım suyunun hem de tarımsal sulama olanaklarının sekteye uğraması demektir.
Birçok tarımsal ürün, belirli sıcaklıklar dahilinde yetiştirilebilir. Sıcaklık eğrileri değişirse yüzyıllardır bir bölgede yetişen tarımsal ürünün orada yetişmeye devam etmesi olanaksız hale gelebilir.
Küresel ısınma, Dünyadaki soğuk bölgelerdeki kar ve buzun erimesi demektir. Ve erime deniz suyu seviyesini arttırmaktadır ve eğer bu artış tehlikeli seviyelere varırsa, Dünya ekonomisinde önemli yer tutan sayısız liman kenti suyun altında kalacaktır. Bu birçok ülke için hem ulusal hem de uluslararası ticareti ve haliyle ekonomiyi etkiler.
Onlarca örnek verilebilir, uzatmayayım. Küresel ısınma, doğal hayat için olduğu kadar ekonomik dünya için de bir felaket nedenidir.