Etimolojik kökenleri açısından bir yorum yapmaya çalışacağım. Enternasyonalizm "ulus" kavramına dayanan bir görüş. Bu yüzden siyasi çağrışıma sahip. Ayrıca telaffuz ederek bir bakıma ulusların ulusal varlıklarını korumasını kabul ediyor. Aksi takdirde arasında ilişki kurulan siyasi süje "uluslar" olmaz. Kozmopolitizm ise şehirleri nitelemek için kullanılmasından dolayı kültürel bir çağrışıma sahip. Buradan hareketle tüm ulusların dünyada birbiriyle bütünleşmesini, tıpkı kozmopolit şehirlerde olduğu gibi takip edilemeyecek ya da önemsenmeyecek kadar karışması gerektiğini savunduğunu söylerdim. Bu açıdan globalizme/küreselciliğe benzer bir anlama sahip. Aralarındaki tek fark birinin kültürel ötekinin ticari çağrışıma sahip olması. Attığınız linkteki yazıda da aşağı yukarı benzer bir fark göze çarpıyor; emeğin enternasyonalizmi sermayenin kozmopolitizmi olur. Bunun bir sebebi de sermayenin ulusal sınırlara hapsolmak istemeyip sürekli genişlemek istemesi. Buna karşılık emeğin ise sömürüyü ortadan kaldıran, ulusların aralarında ulus olarak, ulus kalarak iletişim kurduğu bir dünya düzenini arzulaması.