Evrim karşıtı dinci grupların karşıt oldukları evrimin ne olduğunu ve nasıl işlediğini bile bilmeden evrim karşıtlığı yapması, aslında esas sorunu evrimde değil, kendi inançlarında gördüklerini gösteriyor. Eğer sorunu "evrimde" görselerdi önce evrimi ve nasıl işlediğini gerçekten anlar, daha sonra olacaklarsa evrim karşıtı olurlardı. Bunu yapamadıkları için önce karşıt oluyorlar, daha sonra bu karşıtlığı kendi kafalarında kurdukları evrim algısı ile devam ettiriyorlar.
Evrim, popülasyondaki kalıtsal özelliklerin nesiller geçtikçe değişmesinden ibaret. Bilimsel olarak herkesin evrimden anladığı budur. Evrim, "Köpekbalıklarının veya köpekbalıklarının atalarının iskeletlerini kemikten yapayım, kıkırdaktan yapayım." gibi bir amaç ile hareket etmez. Hatta evrim bir amaç ile bile hareket etmez. Çeşitlilik sağlayan mekanizmalar sayesinde oluşan halihazırda var olan çeşitliliğin çevresel şartlarla etkileşmesinden ibarettir. Köpekbalıklarının iskeletinin çoğunun kıkırdaktan oluşması evrimi çürütmek bir yana dursun bu evrimsel yolakta miras alınan çeşitliliğin nasıl çevresel şartlarla etkileşerek evrimin nasıl işlediğini daha iyi anlamamızı sağlar.
Köpekbalıklarının evrimsel sürecinde köpekbalıklarına çok benzemeyen ama bazı özellikleri köpekbalığına benzeyen fosiller de var. Bunlar, köpekbalıklarının evrimsel süreçlerini gösteriyor.
İlgili metinde iskeletin çoğunun kıkırdaktan oluşmasının neden evrime karşı bir bulgu olduğunun açıklanmamasının yanında "ilk yaratıldıkları an" ifadesinin de muğlak olduğunu görüyoruz. Köpekbalıklarının ataları, köpekbalıklarına çok benzemese de belirli benzerlikleri taşıyordu. Şeklinden tutun, birçok özellikleri o kadar farklıydı ki sadece genetik ve fosillerin gösterdiği değişimi kabul etmek bile makroevrimsel değişimlerin gerçek olduğunu kabul etmektir.
İlginçtir ki evrimsel benzerliklerin yüzeysel olduğunu sanıp evrime çamur atmaya çalışanlar, evrimsel olarak tutarlı şekilde değişen onlarca özellik ve makroevrimsel değişimler karşısında koca bir taksonomik grup içerisindeki sadece 1 özelliğe takılıp kalmaya çalışmaktadır.
Daha iyi anlayabilmeniz için insanlardan örnek vereceğim. İnsanlar ve insana tam benzemeyen insansı ataları evrimleştiği zaman aralığında kuyrukları yoktu. Dolayısı ile insanlar da diğer insansıların evrimsel yolağından ayrılmaya başladığı zamanlarda atalarından "kuyruksuzluğu" halihazırda miras almıştılar. Bu durumu anlamak için insandan ve yakın atalarından daha da geriye, kuyruksuz maymunların evrimine bakmamız gerekir ve bu durum evrimi daha iyi anlamamızı sağlar.
Evrimin işleyişini sadece karşıtlık yapmak için kendi kafanızdan atmadığınızda aslında evrim karşıtı bu kongrenin bile farkında olmadan makroevrimsel değişimleri kabul ettiklerini görüyorsunuz.