Beyinde her nöron, diğer 10Bin ila, 15Bin nöronla iletişim bilgi alışverişi halındedir. Bütün nöronların bu şekilde olduğunu düşünürsek, ortaya akıl almaz karmaşıklıkta bir ağ çıkıyor. İşte bu eşi benzeri olmayan komplekslik, bireyin deneyimiyle öznel bir biçimde oluşmakta. Genel olarak zihni oluşturan bu bağlantılar bütünüdür konnektom.
Biliyoruz ki, daha önce GENOM projesi vardı ve proje sonuçlandığında insana ait bütün sırların anlaşılacağı öngörülüyordu. Ancak gördük ki, gen yapısı, kişi için neredeyse hiçbirşey ifade etmiyor. Gen ekspresyonu, epigenetik, genetik yapının kendisinden bile önemliymiş meğerse. Şimdi de KONNEKTOM PROJESİ gündemde. Ve görece, genom projesine göre daha fazla bilinmeyeni açığa çıkaracak gibi görünüyor. Ancak artık herşeyi anlayacağız, insana ait bütün sırlar açıklanacak vs gibi beklentiler yok.
Bir solucanın 300 nöronu olduğunu varsayalım. Bu nöronların bir arada bulunması beyni oluşturmaz, bunların birbiriyle etkileşimi, nöronların diğer nöronlarla iletişimi beyin ve bu bağlantısal bütünsellikle konnektomu oluşturur. Bu nöronların birbiriyle kuracağı etkileşim kombinasyonlarının toplamı, konnektomdur. (Yaklaşık olarak 2 üzeri 100milyar) Yani hücrelerin varlığı değil, bağlantısal bütünselliğidir KONNEKTOM. Ve beni ben yapan şeyin gen değil, beyin bağlantısal bütünselliği olduğunu anlamaya yakınlaştık. İnsanın dijital ortama aktarılmasıyla ilgili çalışmalarda da KONNEKTOMUN AKTARILMASI üzerine çalışmalar yürüyor. Ancak bir nörona ait bağlantı sayısı bile o kadar çok ki, bir cm küp alandaki bağlantı sayısı bile kayıt etmede limitlerin konuşulmasına neden olacak kadar kompleks.