Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Dsdgfh Gfdfsd
Dsdgfh Gfdfsd
21K UP
Üye
5

Kollarımızın üst bölgelerinde kıllar daha kalınken, alt bögelerinde neden bu kadar incedir?

Sıcaklık bakımından kollarımızın alt yerinin daha az ihtiyaç duyduğunu söyleyebilir miyiz?
1,454 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
Muhammed  Musab Akdağ
Üye Okur
Orijinal Soru: Kollarımızın üst bölgesinde kıllar varken, alt bölgesinde neden kıllar yoktur?

Merhaba,

Diğer pek çok memeliyle karşılaştırıldığında, insan türünün neredeyse kılsız olduğunu ve sahip olduklarının da son derece düzensiz ve çeşitlilik gösterdiğini söyleyebiliriz. Kel bölgelerimizin belki de en bariz olanları da avuçlarımız,ayak tabanlarımız ve kolarımızın iç kısımları.İşte buralardaki zarif ve kılsız derimiz, örneğin her ikisi de etrafı kıllarla kaplı pençeleri bulunan tavşan ve kutup ayıları gibi diğer memelilerden ayrılıyor.

Merak konusu olan bu durum bir bulmaca halinde hâlâ çözülmeyi bekliyor. Ancak insan vücudunun bazı bölgelerinin neden kıllara sahip olduğu ve bazı bölgelerinde ise neden kılların bulunmadığına dair çeşitli açıklamalar da geliştirilmeye devam ediyor. Cell Reports'da 11 Aralık'ta yayımlanan ve fareler üzerinde yürütülen bir çalışmada, avuç içlerimiz ve ayak tabanlarımız gibi bazı vücut bölgelerimizin bebeksi bir pürüzsüzlüğe sahip oluşunu sağlayan önemli bir moleküler yolak ortaya çıkarıldı.

Tüm Reklamları Kapat

Araştırma bünyesinde geliştirilen açıklama, vücut kıllarının başlatılması, aralıklarının düzenlenmesi ve büyümesiyle ilgili hücreler arasında bilgi taşıyan Wnt proteini isimli küçük bir moleküler haberci üzerinde toplanıyor. Wnt sinyalleri, kıl köklerinin gelişimi için önemlidir. Bu sinyallerin kesilmesi derinin kılsız olmasına neden olurken, sinyallerin aktif hale gelmesi ise daha fazla kıl çıkmasına neden olur. Cell Reports'da yayımlanan araştırmada da, kılsız bölgelerdeki derinin doğal bir biçimde bir baskılayıcı üreterek Wnt proteinin işlevselliğini durdurduğu ortaya koyuldu.

Dickkopf 2 (DKK2) olarak isimlendirilen baskılayıcı protein farelerden tamamen çıkarıldığında, araştırma ekibi garip bir değişimi gözlemlediler. İnhibitör görevi gören bu proteinin bulunmadığı farelerin, normalde kıl bulunan bölgeleri kıllı kalmaya devam ederken, pençelerindeki kılsız bölgelerde de kıllanmalar olduğu görüldü.

Normal farelerde ayağın taban bölgesinde herhangi bir kürk bulunmaz. Fakat proteinin çıkarıldığı 40 farenin hepsinde de bu bölgede tamamen olgun kıl kökleri büyümeye başladığı görüldü. Dahası bu kıllar cımbızlandığında bir süre sonra yenilerinin tıpkı normal bir kürk gibi tekrar büyüdüğü gözlemlendi.

Araştırma ekibi, benzer durumu tavşanlarda da gözlemlediler. Muhtemelen ayak tabanlarının sıcak tutulmasını sağladığı için tıpkı kutup ayılarında olduğu gibi tavşanların da ayak tabanlarında kıllar büyür. Bu durumda da DKK2'nin bir rol oynadığı görülüyor -ya da en azından bulunmayışı--. Araştırmada tavşanın kılsız derisinde DKK2 proteininin yüksek seviyelerde ifade edilmediği görüldü. Muhtemelen de bu yüzden bu bölgelerde kürk geliştiği tahmin ediliyor.

Tüm Reklamları Kapat

Araştırma ekibi çalışmayı ilk başlattığında, DKK2'nin vücuttaki kıl kökleri örgüsünden sorumlu olabileceğini düşünüyordu. Fakat elde edilen yeni sonuçlar, DKK2'nin tam tersi bir rol sahibi olduğu yönündeydi. Artık, ekip, DKK2'nin varlığının vücudun belirli bölgelerinin kılsız kalmasında sorumlu olduğunu düşünüyor. Bu yüzden bu baskılayıcının bulunmadığı belirli durumlarda, Wnt sinyal yolu kendi haline bırakıldı ve β-katenin adı verilen uygun kök hücreleri aktive edildiği ve kıl köklerinin gelişmemesi gereken yerlerde gelişmesine neden olduğu görüldü. Bu durumun neden meydana geldiği sorusuna gelince, araştırmacılar DKK2'nin varlığı ve yokluğunun evrimsel faydalara dayandığını düşünüyor.

Örneğin, tavşanlar ve kutup ayıları hayatta kalmak için kıllı pençelere ihtiyaç duyarken, insan kıllarının avuçlarımıza ve ayaklarımıza kadar uzanması muhtemelen yaşamımızı kolaylaştırmaz aksine daha da zorlaştırırdı. Bu noktada da, insanların avuçlarında ve ayak tabanlarında neden kıl geliştirmediği tam olarak açıklanabilmiş olmasa da, birkaç hipotezin varlığından söz edebiliyoruz.

Bu hipotezlerin bazıları bu durumu cinsel seçilimle ilişkilendirirken; bazıları ise bunun daha çok ormanlardan Güneş'in baskın olduğu savanlara geçtiğimiz süreçte termoregülasyonla yani ısı ayarlanmasıyla ilişkili olduğunu ileri sürüyor. Öte yandan bu kılsızlığın bizi bit ve diğer rahatsız edici dış parazitlerden koruduğunu ileri süren hipotezler de bulunuyor. Bununla birlikte, bu durumun evrimsel bir faydayla ilişkili olmadığını ileri süren hipotezler de mevcut.

Hangi açıklamanın doğru olduğundan bağımsız olarak, eğer bu yeni bulguların insanlar için de geçerli olduğu gösterilirse, sadece hafif bir genetik değişimin ellerimizin ve ayaklarımızın çıplak yüzeyinde kılların uzamasına neden olabileceği anlamına gelir.

479 görüntülenme

Kaynaklar

  1. DANIELLE VENTON. Why Does Hair Grow In Some Places But Not Others?. (2 Aralık 2020). Alındığı Tarih: 2 Aralık 2020. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı
  2. KASHMIRA GANDER. Why Does Hair Grow In Some Places And Not Others?. (2 Aralık 2020). Alındığı Tarih: 2 Aralık 2020. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Merve Arıcıbaşı
PhD Veterinary Sciences

Ağaçlardan inip savanada yaşamaya başlayınca gündüz güneş altında, sıcakta dolaşıp avlanabilmek vücut tüylerinden kurtulup, ter bezlerimizin artmasıyla mümkün oldu. Özellikle tırmanma ve alet yapımı kullanımında avuç içi ve ön kolun iç kısımlarındaki tüylerin kaybı işe yaramış görüyor. Tavşanlarda yapılan deneyler bundan Dkk2 geninin sorumlu olduğunu gösteriyor.

Kaynaklar

  1. J. Daley. Insanlar Neden Evrimleşirken Tüylerini Kaybetti. (11 Ocak 2018). Alındığı Tarih: 30 Kasım 2020. Alındığı Yer: Smithsonian magazine | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close