Kimyasal bir tepkimede hangi bağın kırılacağını önceden bilmemiz, bağ enerjileri ve moleküler yapının anlaşılmasıyla mümkündür. Her kimyasal bağın kırılması için belirli bir enerji miktarı gereklidir, bu da bağ enerjisi olarak bilinmektedir. Bağ enerjileri genellikle deneysel olarak belirlenir ve kimyasal literatürde bulunabilir. Kimyagerler veya biz moleküler biyologlar, bir moleküldeki farklı bağların bağ enerjilerini karşılaştırarak, enerji uygulandığında hangi bağın en kolay kırılacağını tahmin edebilirler. En düşük bağ enerjisine sahip bağ, genellikle tepkime sırasında ilk kırılan bağdır. Moleküler orbital teorisi ve bağ kutuplaşması gibi kavramlar da hangi bağların daha reaktif veya kararsız olduğunu belirlemede kullanılır.
Vermiş olduğunuz örnekte, belirli bir atomu veya atom grubunu seçici bir şekilde uzaklaştırmak için genellikle kimyasal seçicilik prensiplerinden yararlanılır. Enerji miktarını artırarak belirli bir bağın kırılmasını sağlamak yerine, katalizörler ve özgül reaktifler kullanarak belirli reaksiyon yollarını tercih edebiliriz.
[1]Örneğin, glikozdan özgül bir oksijen atomunu çıkarmak istiyorsak, bu reaksiyonu katalize edecek ve oksijen atomunun kopmasını sağlayacak bir enzim veya kimyasal reaktif seçeriz. Bu tür seçicilik, reaktifin moleküler yapıya uyumu ve reaksiyon mekanizması aracılığıyla sağlanır, yani sadece enerji miktarıyla değil, reaktifin kimyasal özellikleriyle de belirlenir.
Kaynaklar
- Kelvin Anggara, Kai Huang, Lydie Leung, Avisek Chatterjee, Fang Cheng, John C. Polanyi. (2016). Bond Selectivity In Electron-Induced Reaction Due To Directed Recoil On An Anisotropic Substrate. Nature. | Arşiv Bağlantısı