Çok güzel soru! Kara deliğin etrafındaki o renkli alan, akresyon diski; yani kara delik etrafında aşırı yüksek hızlarda dönen ve bu sırada sürtünme dolayısıyla milyonlarca (ve hatta milyarlarca) derece sıcaklığa erişen gaz ve tozlar. Gördüğümüz, onlardan saçılan ışınlar.
Bu akresyon diski, aşırı yüksek hızlı dönme sebebiyle yassılaşmış halde; küresel değil. Bu, galaksimizin küre şeklinde değil de yassı olmasıyla aynı sebepten. Yüksek hızda dönen ve yeterince güçlü çekim kuvvetiyle bir arada tutulmayan şeyler giderek yassılaşmaya meyilliler.
Bu diske tam karşıdan bakıyor olsaydık, kara delik etrafında içi boş (karanlık) bir halka gibi görürdük. Ama genelde diske tam karşıdan bakma ihtimalimiz düşük, hafif bir açıyla bakıyoruz. Bu nedenle kara deliğin etrafında bu halka her yerde eşit kalınlıkta değil.
Şimdi sizin sorunuza geliyoruz: Neden bazı yerleri daha parlak? Bunun nedeni kızıla kayma. Eğer akresyon diski ışık hızıyla kıyaslanabilir hızlarda dönmüyor olsaydı, her yerini kabaca aynı parlaklıkta görürdük. Ancak akresyon diski hem müthiş bir hızlarda dönüyor hem de tek yönde dönüyor. Dolayısıyla kara deliğin bir tarafında (aşağıda, en soldaki M87 örneğinde, alt tarafta) akresyon diski bizim baktığımız yöne doğru geliyor, diğer tarafındaysa (M87'de üst tarafta) bizden uzağa doğru gidiyor. Bu da bize doğru olan tarafın daha kırmızımsı ("parlak"), bizden uzağa giden tarafın daha karanlık olmasına neden oluyor.

Sagittarius A* (yukarıda, en sağda) örneğinde ise 3 parlak nokta görüyoruz. Bu, çok büyük ihtimalle Olay Ufku Teleskobu'nun çözebileceğinden daha hızlı hareket eden akresyon diskinden kaynaklanıyor. Dolayısıyla orada gördüğümüz parlaklıkların hepsi, aslında aynı parlaklığın çoklanmasından kaynaklanıyor.
Bu fotoğrafların aşırı uzaktan toplanan verilerden üretildiği unutulmamalı. Aslında işin bilim tarafında bu fotoğrafların bize gösterdiği en önemli 3 şey var:
- Kara delik diye bir şey gerçekten var.
- Bunların etrafında gerçekten (dönen ve aşırı sıcak olan) akresyon diskleri var.
- Bu akresyon disklerinin stabil yörüngeleri, Albert Einstein'ın Genel Görelilik Teorisi'nin öngördüğü ile %100 örtüşüyor (yani teori bir kez daha doğrulanıyor).
Bunun haricindeki detaylar, bol miktarda istenmeyen veri gürültüsü ("artifact" veya "noise") ile bozulma riskine sahip. O nedenle bu fotoğrafları yorumlarken dikkatli olmak gerekiyor.