Işınlanmanın sıradan bir teknoloji haline gelmesi, çok zor. Aslında Kuantum ışınlanma gibi bazı teknikler mevcut, ancak bunlar şu an için yalnızca bilgi veya kuantum durumlarını taşıyabiliyor. Bu teknolojinin şu anki haliyle, insan veya nesnelerin fiziksel olarak ışınlanması mümkün değil.
İnsan ışınlanmasının gerçekleşebilmesi için aşağıdaki sorunların çözülmesi gerekiyor:
1. Bir insanın her atomunun yerini ve durumunu eksiksiz olarak taramak, devasa bir veri miktarını depolamayı ve iletmeyi gerektirir. Aynı zamanda bu verilerin başka bir yerde kusursuz bir şekilde yeniden oluşturulması gerekir.
2. İnsan vücudundaki her bir atomu ve onun kuantum durumunu tarayıp kaydetmek, günümüz teknolojisinin çok ötesinde bir bilgi işlem kapasitesi gerektirir.
3. Kuantum durumları aşırı hassastır ve bunların korunması zordur. Herhangi bir hata veya bozulma, ışınlama sürecinde ciddi problemlere yol açacaktır.
4. Işınlanmak için ışık hızında olmamız gerekir. Einstein'ın özel görelilik teorisine göre, ışık hızı evrende ulaşılabilecek en yüksek hızdır. Bu hızda hareket eden parçacıklar, örneğin fotonlar, kütlesizdir. Bu da, ışığın bu hıza ulaşabilmesinin nedenidir. Ancak, kütleli bir nesnenin ışık hızına ulaşması teorik olarak imkansızdır.[1]
5. Birde benim çok takıldığım birşey var. Işınlanma, kişinin aslında "aynı kişi" olarak yeniden mi oluşturulduğu yoksa bir tür kopyalama mı yapılıyor olduğunu da düşündürebilir. Bu da bence etik problemler doğurabilir.
Bu nedenlerle, en azından bu yüzyıl içinde insan ışınlanmasının mümkün hale gelmesi oldukça düşük bir ihtimal olarak değerlendirilebilir. Gelecek bilimde ve teknolojide radikal bir ilerleme kaydedilirse, belki çok uzak bir gelecekte bu tür bir teknoloji mümkün olabilir bunu bilemeyiz.
Kaynaklar
- C. Galfard. (2017). Evren Avucunda: Uzay, Zaman Ve Ötesine Olağanüstü Bir Yolculuk. ISBN: 9786051980027. Yayınevi: Domingo Yayınevi.