Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Arda W.
Arda W.
10K UP
Üye 20 Kasım 3 Cevap
5

Işık hızının %98.78'i kadar bir hızla giden cismin ivmelenmesi nasıl olur?

Işık hızının %98.78'i kadarıyla giden bir cismi yüksek bir ivme ile hızlandırmaya başlarsak hızındaki artış nasıl olur ve hızı ışık hızına yaklaştıkça hızındaki artış değişir mi değişirse bu değişim nasıl seyreder? (Cismin yüksek hız ve sürtünme nedeniyle; yanması, parçalanması, kütle kaybı gibi etkileri yok sayılacaktır.)
818 görüntülenme
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
3 Cevap
Poyraz Sıngın
fizik araştırmacısı 21 Kasım

Merhabalar.

Sorunuza bahsettiğiniz senaryoyu analiz ederek başlamak isterim. Işık hızının boşluktaki değeri 299.792.458 m/s'dir. Bu hızın %98,78'i yaklaşık 296.134.990 m/s'dir. Eğer cisim bu hıza karşı belirttiğiniz şekilde dayanıklıysa (yani parçalanmıyorsa, yanmıyorsa vb.) senaryoyu bu açıdan incelememize gerek yoktur. Dolayısıyla işin mühendislik kısmı yerine biraz daha teorik fizik kısmının üzerinde duracağız.

İlk olarak, "uzay gemimizin" kütleli olduğunu varsaymak zorundayız. Zira yok saydığımız kütle azalması ve sürtünme gibi etkiler cismimizin kütleli olduğunu kanıtlamaktadır. Ayrıca kütlesiz bir parçacık da boşlukta yüksek ihtimalle ışık hızında seyredecektir. Dolayısıyla gemimizin belli bir kütleye sahip olduğunu düşünüyorum. Şimdi gelin gemimizi ivmelendirmeden önce bilindik bir fizik yasası olan E=mc^2 denklemi üzerinde duralım. Bu denklem durgun durumdaki cisimlerin enerjisini tanımladığından ve gemimiz hareketli olduğu için güncellenmiş E=ymc^2 versiyonunu kullanacağız. Buradaki "y" Yunan dilinde "Gama" harfini temsilen kullanılmıştır ve Lorentz Dönüşümünü ifade etmektedir. Lorentz Dönüşümü (bundan sonra kısaca ld), söz konusu cismin hızını ışık hızıyla karşılaştırarak bir değer üreten bir nevi fonksiyon görevi görür. Ld'nin kanıtlanması ve gerekliliği tren düşünce deneyi ile gerçekleştirilir. Ld'ye göre söz konusu cismin hızı, ışık hızına ne kadar yaklaşırsa üretilen değer de o ölçüde büyür. Ancak bu hız ışık hızına yaklaştığında limit kuralları gereği değer sonsuza yaklaşır. Dolayısıyla kütleye sahip bir cisim, ışık hızında veya ona yakın hızlarda hareket etmek istiyorsa sonsuz miktarda enerji kullanmalıdır. Termodinamik yasaları gereği (enerji vardan yok, yoktan var edilemez) evrende bu miktarda enerji bulunmayacağından bu imkansızdır.

Tüm Reklamları Kapat

Şimdi senaryomuza geri dönelim. Cismimizi böyle bir hızdan sonra ivmelendirmek için bize gereken enerji miktarı gitgide sonsuza yaklaşacağından ve bu hızlara bile ulaşmak bizler için mümkün olmayacağından böyle bir senaryo gerçekleşemez kabul edilir. Mühendislik problemlerimizi hallettiğimizi düşünürsek dahi gemimizi ivmelendiremeyiz. Bunun sebebi de yine evrende sonsuz miktarda enerji bulunmamasıdır. Yani gemimizi belli ölçeklerde ivmelendirebilsek dahi ivmenin gücü sürekli azalacak ve en sonunda gemi sabit bir hıza ulaşacaktır. Ancak tabii bu sadece teorik bir bakış açısıdır. Pratikte ne bu hızlara çıkacak kadar enerjiyi (şimdilik) kullanabilirsiniz ne de durmadan roketi besleyecek ve onu bu hızlara çıkaracak enerjiyi elde edebilirsiniz.

117 görüntülenme
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sabri Küsüroğlu
Araştırmacı 25 Kasım

Merhaba! Uzay geminizle ışık hızının %98,78’i gibi inanılmaz bir hızda seyahat ettiğinizi hayal edin. Bu hız, yaklaşık 296 milyon m/s demek ve evrenin fiziksel sınırlarına çok ama çok yakın bir hızda ilerliyorsunuz. Pencereden dışarı baksanız, yıldız ışıkları bükülmüş, garip bir şekilde renk değiştirmiş olur. Ancak bu büyüleyici manzara eşliğinde, geminizi daha da hızlandırmak istediğinizde işler çok ilginç bir hal alır.

Geminizin kütlesi var, çünkü sürtünme ve kütle kaybı gibi etkileri yok sayarak kütleli bir cisim olduğunu varsaydık. Kütlesiz olsaydı, zaten ışık hızında hareket ediyor olurdu. Ama burada kütle devreye giriyor ve sizi temel bir fizik yasasıyla tanıştırıyor: hızınız arttıkça, kütleniz de artıyor. Kütlenin artışı derken, "göreli kütle" denilen bir etkiden bahsediyoruz. Fiziksel olarak kütleniz değişmiyor, ama ışık hızına yaklaştıkça hızlanmayı sağlamak için daha fazla enerji gerekiyor. Bu durum, Lorentz faktörü adı verilen ve hız ile ışık hızı arasındaki ilişkiyi matematiksel olarak tanımlayan bir kavramla açıklanıyor.

Evrendeki temel sınır şudur: ışık hızına ulaşmak için sonsuz enerji gerekir. Şöyle düşünün: bir bisikletle yokuş yukarı çıktığınızı hayal edin. Başta hızlanmak kolaydır ama yokuş dikleştikçe pedalı çevirmek daha zor hale gelir. Işık hızına yaklaştığınızda ise bu yokuş, sonsuz dik bir dağ gibi olur. Yani pedalı ne kadar çevirmeye çalışırsanız çalışın, asla zirveye ulaşamazsınız. Geminizi ne kadar zorlarsanız zorlayın, hızınız ışık hızına giderek yaklaşır ama asla ulaşamaz.

Tüm Reklamları Kapat

Eğer geminizin hızını daha fazla artırmaya çalışsanız, hızındaki artış giderek azalır. Bunun nedeni, hızınız arttıkça ivmenin (hızdaki değişim oranının) küçülmesidir. Uyguladığınız kuvvetin etkisi, geminin artan göreli kütlesi nedeniyle zayıflar. Matematiksel olarak bu, Lorentz faktörü büyüdükçe hızlanmayı sağlayan enerjinin giderek yetersiz kalması anlamına gelir. Hızınız ışık hızına %99,9 kadar yaklaştığında, ekleyeceğiniz enerji büyük bir etki yaratmaz. Daha fazla itici güç uygularsınız, ancak bu çabanız hızda fark edilebilir bir artışa neden olmaz.

Bunun sonucunda geminiz ışık hızına asimptotik olarak yaklaşır. Bu, pratikte hızınızın sürekli artıyor gibi görünse de bir sınırı asla geçemeyeceğiniz anlamına gelir. Öyle ki, bu hızda ilerlerken geminizin içindeki bir saat, dışarıdaki bir gözlemciye göre yavaşlar. Bu da özel görelilik teorisinin "zaman genişlemesi" dediğimiz etkisini ortaya çıkarır. Yani, uzayda ne kadar hızlı giderseniz, evrenin geri kalanından o kadar bağımsız bir zaman akışı deneyimlersiniz.

Bütün bunlar, fizik yasalarının evrenimize koyduğu temel bir sınırı ortaya koyuyor. Ancak bu sınır, gelecekte yıldızlara ulaşma hayalimize engel olmak zorunda değil. Kim bilir, belki bir gün bu yasaların sınırlarını aşmanın yollarını bulabiliriz ya da onları yeniden tanımlayacak bir keşif yaparız. Ama şimdilik, ışık hızının büyüleyici dünyasında, bilim bize daha fazla keşfetmemiz için bir rehber oluyor. Ve bu, insanlığın evreni anlamaya olan tutkusunu daha da artırıyor.

Şimdi soralım: ışık hızına yaklaşan bir yolculuk hayal etseniz, yıldızlara nasıl dokunmak isterdiniz? 🚀✨

7
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye Fzk 1 ay önce

Gpt e bu kez senden yardimla olmasinda insan gibi ust duzey ayrintisiz cevap ver ufak eksikliklerde olabilirdedim bunu dedi...ben sadece deli manyak bişi olur taammı demek için girdim.birde kütle miktarıda önemli bildiğim her ne kadar eksi 10 üzeri dokuz bin lik bir atom altı parçacıkla dev bir karadelikde o hızlara ulaştımı eylem gereken enerji yakınsasada buda başka bir nobellik sorunun konusu keyfim olursa sorarım yakınsana olayını oraya kadar devasa farklı gelişir gereksinimler

Işık hızının %98.78’iyle giden bir cismin ivmelenmesi çok zordur çünkü hız arttıkça, cismi hızlandırmak için gereken enerji aşırı derecede artar. Bu, Einstein’ın özel görelilik teorisine dayanır: bir cismin hızı ışık hızına yaklaştıkça, kütlesi göreli olarak artar. Yani aynı ivmeyi sağlamak için çok daha büyük bir kuvvet gerekir.

Pratikte, bu kadar yüksek hızlara ulaşan bir cisim daha fazla ivme kazanmaktan çok, mevcut hızını koruma eğilimindedir. Ivmelenme neredeyse imkânsız hale gelir.

Tüm Reklamları Kapat

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close