Sorunuz, odaklanmaya çalıştığınız meseleden çok daha büyük sorunlara ve gerçeklere ya da anlatım çarpıklıklarına işaret ediyor. Normalde sorunuzun bir cevabı yok zaten ama işaret ettiği çarpıklık, (olmayan) cevabın kendisinden çok daha önemli.
"İstemiyor?" diyorsunuz ya? Işık neden bir şey istesin? Onun bir iradesi mi var? Talepleri, beklentileri, duyguları, bilinci mi var ki bir şey istesin?
Işık, az yoğun ortamda daha hızlı gittiğinin farkında mı? Işık, herhangi bir şeyin farkında mı? Işık fotonlardan oluşan bir yapı. Canlı değil. Nasıl bir iradesi, bilinci, istenci, eğilimi olsun?
Elbette bunları herkes biliyor. Peki neden aynı herkes, cansız varlıkların tamamen fizik yasaları dahilince süregiden dinamiklerini, duygusal, insani, iradeli ve bilinçli bir varlığın tercihlerden ortaya çıkan eylemler gibi görüyor ve tanımlıyor?
Evrenin amacı ne, gezegenler yıldızlar neden şöyle yapmıyor, ışık neden bunu istemiyor, atomlar neden bunu tercih ediyor vs. gibi sorular ile her gün karşı karşıya kalıyoruz. Bu soruların hiç birinin cevabı yok aslında. Ya da cevap vermeye çalışan kişiler olarak, bu soruları, soran kişilerin kullandığı bağlamlardan kopararak cevaplamaya çalışıyoruz. Çünkü bu sorular hep ama hep, cansız varlıkların, birer canlıymış gibi benimsenmesi sonucu ortaya çıkmış sorular. "Işık neden şunu istemez" sorusunu, "Işık neden bu yöne gitmez" olarak kabul edip cevaplamaya çalışıyoruz. ama aslında soruyu esnetiyor, değiştiriyoruz. Mecburen.
Bu sorun hem bir dilbilgisi sorunu, hem de bilimsel algı sorunu. Çevremize, dünyaya, evrene, bilimsel bakamıyor oluşumuzun resmi bu.
Işık, herhangi bir şey istemez. Çünkü ışık irade sahibi bir varlık değil. Nerede hızlı, nerede yavaş gittiğinin farkında da değil ve olamaz. Hızlı ya da yavaş gitmeye yönelik bir eğilimi de yok. Her nerede ise, ne yöne gidiyor ise, her ne taşıyor ise, içinde bulunduğu fiziksel şartların dahilinde biçim alır, yol alır, hızı olur, o kadar. Bazı fiziksel olay, eylem ve durumları, daha anlaşılır kılmak için daha insani ifadelere sığdırmak sıkça kullanılan bir tercih ama bu tercih bazı durumlarda, kavram karmaşalarına olanak veriyor ve konunun temelini çözümlemekten çok konuya eksik ya da yanlış bir bakışla yaklaştığımızı gösterebiliyor. Işığın bir şey istiyor olabileceği sanrısı da bu kapsamda bence.
Hiç bir fiziksel olgunun bir iradesi, bir amacı, bir tercihi, bir eğiliminin olmadığı, fizik yasalarının tamamen bilimsel dinamiklerle süregittiğini aklımızdan çıkarmamamız, evreni ve dünyamızı doğru algılayabilme çabamızda önemli bir ön koşuldur. Umarım bir fikir verebilmiş, bir pencere açabilmişimdir. Sağlıcakla...