Bu konuyu, insanın doğduktan sonra ki yaşantısının gelişimsel ve çevresel etkileri ,biyomekanik ve kalıtımsal açıdan ele alalım.Çok ayrıntıya boğmadan kabaca bir çerçeve çizmeye çalışacağım.
Biyomekanik açıdan insan gelişmiş bir sinir ağına sahip kompleks bir tür. Her türlü hareketimizi, kaslarımızı harekete geçirecek istemli ve istemsiz komuta ve geri dönüş ağının kontrolünde yaparız.
Sinirsel iletimi yapan hücrelere nöron diyoruz bunlar normal bir vücut hücresine göre daha çeşitlenmiş ve biraz daha özelleşmiş yapıya sahip. Nöronlar,motor duyu ve ara nöronlar olarak sınflandırıyoruz.Mesala eline bir iğne battığında bu dış etmene karşı ilk başta beyne giden bir sinir hareketi duyu nöronu ile gider ara nöronda çapraz yapıp beynin simetrik merkezine gönderilir.Sonra cevap motor nöronla ilgili kas bölgesine iletilir.Bu olay zincirinde beyinde gelen bilginin değerlendirme ve karar verme bölgeleri farklı yerlerdedir.Bu dönüşümlü transfer zincirinde iletiyi sağlayan nöronların fiziki yapılarını değiştirecek kalıtımsal ve gelişimsel farklılıklar ve bunun sağladığı avantajlar,aynı şekilde değerlendiren bölgelerin, gelişimsel ve kalıtımsal olarak normalin varyantı diyebileceğimiz farklılıkları sonuca bağlı değerlendirilen bu kavramı etkileme bağlamında en önemli unsurlardan biridir.Aynı türün bireyleri arasında test yapıldığını düşünürsek buradaki farklılaşmanın çok az olması kaçınılamaz ama insan gibi gelişmiş bir memeli hayvan türüne etkiyen ufak bir değişim türsel bazda çok anlamsız ama kendi algı sistemimizde anlamlı bir değişim yapabilir.Benim şahsi kanaatim,insan gibi sayısı çok ve türün bireyleri arasında iletişimin aktif olduğu bir gen havuzuna sahip popülasyonun, evrime göre fenotipine avantaj sağlayabilecek kazanımları elde edebilmesi, onu baskın tür yapan bölgesini,doğrudan etkileyen kısımlarında olacak olan ufak değişimler sağlayabilir.
Bu detayları vermemin( ki bir sürü şey anlatmak istedim ama çok uzun bir konu), sebebi IQ yu belirleyen bu iletim, biyomekanik bir işleyiş ile olmasıdır.Yani bu hücrelerin sağlıklı olması ve kalıtımsal özellikleri en temel faktör.Bu iletimde kimyasal olarak devreye giren olay da iki nöron arası bilgi transferinde bazı orgonik ve inorganik elemanların olması.Bunların yetersizliği ve üretim bölgelerindeki gelişimsel ve kalıtımsal faktörlerde düşünülmeli.Kısaca burada; sinirsel iletimin hızı,değerlendirme süresi,kararın verilmesi bu yapıların her şeyi ile ilintilidir .Evrim,canlı için konuşacağımız her konuda olduğu gibi bunda da olayın direk içinde.
Çevresel ve gelişimsel olarak ta ;beslenme,kalıtımsal ve gelişimsel anomaliler,belli hastalıklar gibi majör değişiklik unsurları, IQ gibi sonuçsal bazlı bireysel değerlendirmeler de baskın faktör olabilir.Ama bu etki kontrol edilebilir bir etki ve çoğu faktörle ilgili deneyler mevcut.
Bu noktada bireyin hayat örgüsü beynin çeşitli bölgelerinde çeşitli etkiler yapacaktır.Bu etkilere bağlı kalıtımsal değişimlerde sürekli aktarım içindedir.Ama gelişmiş bir yapıyı değiştirmek her zaman daha zordur.Örneğin;virüs hemen etkisini değiştirebilir çok basit bir hayat formu ama memeliler daha kompleks canlılar.
Diğer bütün etkiler; maddi rahatlık,güvenli ortam,beslenme kalitesi ve türevi, kaliteli eğitim vs.,özellikle bebek ve çocuk yaşlarda canlının biyolojik olarak büyüdüğü dönemlerde ,sonuçsal bazlı değerlendirilen bu test ölçü biriminin tespiti için belirleyicidir. Kullanılan organ gelişir kullanılmayan körelir mantığı da ,bunu geliştirmek için bireyin kendi adına yapabileceği en önemli etmen tabiki.
316 görüntülenme