Özgün orijinal düşünceden uzak bireylerin yetiştiği kültürlerde, sahip olunan bilginin bir RENGİ olmak zorundadır. Şucu, bucu, şu ist, bu ist vs vs renkler üzerinden kendini ve başkasını kalıba sokmadan muhatap olamayan kapalılık, fanatizmin karşıda da bunu arama güdüsü.
Görünüşte aranır renge dair bulgular önce. Sonra düşünce yapısı inançlı inançsız ayrımıyla tanımlanmaya çalışılır hızla. Bu ikisinden biriyse, onun hangi kolu diye gider.
Kendi özelliğinin farkına varamamış, hayatı yorumlamada bireysel bir çıkarımda bulunma çabasına girememiş, kalıplara sığmaya, o şekilleri almaya çalışan zihinlerin kendine özgü bir düşüncesi, düşünce yapısı ve arayışı olması imkansıza oldukça yakındır. Derinleşmek yerine rengini koyulaştırma çabasında kalırlar malesef.