İnsanlar empati denince sadece bir baska insanla duygu/durum veya düşünce empatisini anlasalar da empatikliğimiz sanılandan çok çok daha geniştir. Örneğin beni bir elma tutarken gören beyniniz sizin elinizdeki sinirselliği tetikler. O anda beyin elimde tuttuğum şeyi daha önce sizde tuttuysanız sizin önceki kendi his/algı deneyiminizi tekrarlar. Bu nedenle deneyimsel ortaklık yönü olan (bedensel) algı veya (duygusal) his oluşturan herşey de daha güçlü bir empatik ilişki kurulur. Bu örnekteki gibi dokunsal (bedensel) empati gibi empatinin çok geniş ve bilinçdışı bir yönü olduğu maymunlar üzerinde yapılan deneylerle ispatlanmıştır. Beynin gördüğü (veya duyduğu) bir bedensel hareket için bile empatiyi kuracak şekilde sinirsel olarak ilgili vücut bölgesini veya bölgelerini tetiklediği, sinyal oluşturduğu tespit edilmiştir. Bu durum o kadar derin ve farkındalığımız dışında ve bilinçdışı beyin tarafından organize edilir ki hiç farkında dahi olmayız. Bu nedenle empatikliğimiz çok derin bir biyolojik özelliktir ve sanıldığından çok çok daha fazla insan doğasını belirler. Bir çok kişinin sorgulamadığı ancak çok ilginç bir durumdur örneğin kurgu olduğunu bile bile bir film izleyip keyif alma. Bunun nedeni insan zihninin derin empatikliğidir. Çünkü izlenen filmde görsel olarak işlenen veriyi beyin bize o an duruma göre az veya çok yaşatır. Kurgu bile olsa o an biz bu algı/his, düşünce ve yukarıda değindiğim gibi beden deneyimlerini kontrolümüzü aşan şekilde yaşarız. Film tiyatro gibi izlenen şeylerde keyif almamızın en temel nedeni budur. Bu bir tabloya bakarken de etkili olur. Örneğin erimiş bir cisim olan bir tablo sizde deneyimsel bir algı/his tekrarı yapabilir. Örneğin resimdeki nesnenin durumuna, dokusuna şekline veya ezilme erime şekline göre sizin elinize alıp sıktığınız bir slimdaki hissi beyin o an sizde tekrarlar. Yani beyinde gördüğünüz şeyde sizin deneyiminizdeki his/algı tekrarına dönüştürme diyebileceğimiz derin bir işleyiş vardır. Örneğin tabloda sıcak bir yaz günü damlacıklı bir nesne varsa siz de sıcak bir günde terlediğiniz hissine dair deneyimi beyin o an tetikler. Bu gibi his algı ortaklığı resimdeki çağrısım yapan unsurlara göre kişiye/deneyimine göre çok öznelleşebilir ve bazen resmin ana konusuyla bile alakası olmayan diğer yan unsurlarla o kişi de başka bir deneyimine dayalı şeye çağrışım yaparak bu yönde bir his/deneyim/algı empatisine neden olabilir. Örneğin resim kağıda kazınmış gibi çizilmiş ise o an sizde sandalye ayağı sürtünürken rahatsız eden sese çağrışım yapıp sizde o an bu yönde deneyim empatisi yaratabilir ve bu rahatsızlık o an sizde ortaya çıkabilir. Bunun farkında bile o an olmayabilirsiniz. O an Geçip gidersiniz ama beyin bunu otomatik bir şekilde yapmıştır. Bu derin empatiklik sanıldığından çok daha fazla insan üzerinde etkili ve belirleyicidir. Yukarıda bahsettiğim gibi beynimiz bunu çoğu zaman otomatik bir şekilde yapar. [1] Müzik konusu biraz daha farklı ama yine beyindeki empatikliğin etkilerinin olduğu bir konu.
Kaynaklar
- C. Keysers. (2011). Empatik Beyin.