Çoğunlukla evet. Ancak toplumsal güzellik algısından dolayı yanılgıya düşülebilir, fakat toplumun değil de kendi güzellik algılarını oluşturabilecek olgunlukta bir insan kendini çirkin bulmaya eğilimlidir. İnsanın doğası gereği bir takım tutum ve özellikler vardır. Ancak özellikle ergenlik çağında kişiye gelen özgüvensizlik ile de çirkin hissedilebilir. İnsanlar kendilerini nasıl hissederse öyle yansıtırlar. Toplumsal güzelliğe uyan birisi kendini güzel görmedikçe bunu da haliyle hissetiremez, toplumsal güzellikten ziyade kendi kriterlerini oluşturup bununla memnun olmayı bilen bir kişi de aurası ve enerjisi ile topluma güzel hissetirebilir kendini. Aslında felsefik düşündüğümüz zaman güzellik ve çirkinliğin varlığına dair bir kanıt yok, dediğim gibi toplumun algısı. Eğer gerçekten güzellik ve çirkinlik var olsaydı toplumsal güzellik algısı çağlardan çağlara değişmezdi. İyilik ve kötülük gibi güzellik ile çirkinliği de insanlar oluşturur. Ve iyilik ile kötülük gibi güzellik algısı da çağlardan çağlara değişir. Eğer kişi bunu keşfedip kendinin farkına varırsa haliyle kendini beğenmesi de normaldir. Kusura gelirsek de kusurun varlığına dair de bir kanıt yoktur. Kusur olarak görülen şeylerin ileri zamanda toplumsal güzelliğe uyması, toplumsal güzelliğe uyan bir özelliğin de ileri de "kusur" sayılabilmesi buna örnekir.