Merhabalar değerli dostum. Dediğin konuda gayet haklı olabilirdin lakin yaşama hakkı direk doğuştan gelen bir haktır. Yaşamama hakkı ise sonradan elimize geçen bir seçim. Doğuştan gelen hak herkes üzerinde uygulanır ve ayrım yapılmaz. Lakin yaşamama konusuna geldiğimizde yani seçim dediğimiz şeye geldiğimizde zaman, mekan ve olaylara göre değişiklik gösterebilir. Bu da şu demek normalde yaşamayı seçecek bir insan sırf sevgilisinden ayrıldı, ailesini kaybetti, dünyadaki anlamsızlığı fark edip depresyona girdi diye yani duyguları hassas ve muhakeme yeteneği sağlıklı değil diye intaharı seçebilir. Fakat bu seçim meslek seçimi gibi olmaz. Geri alınamaz... Fakat belki bu insan belli bir süre geçtikten ve bu olayları çözdükten veya kabulenmeye başladıktan sonra yaşamaya devam etmek isteyebilir ve kimin gerçekten bu süreçten daha sonra da ölmek isteteceği ölçülüp, nesnel olarak bilinemeyeceğinden yani düzgün bir muhakeme yeteneği ile bu kararı verdiği kesin olmayacağından bu 1-2 kişi göz ardı edilerek binlerce hatta milyonlarca kişinin iyiliği amaçlanır. Fakat burda sorun şu mental yani bir süre sonra atlatılabilecek olan hastalıklar değilde fiziksel olarak acı çeken bir insanı ölmek istemesine rağmen acı çektirerek hayatta tutmak ne kadar doğru? Mesala kemoterapi gören ve hastanede değil huzur içinde ölmek isteyen bir insan...