İnsan faaliyetleri ve teknolojik gelişim bırakın evrim sürecini yavaşlatmayı müthiş bir ivme kazandırmıştır.
Eğer her sabah kalkıp dışarı çıktığınızda "bugün de kuşlar, kediler, köpekler aynı gözüküyor evrim yavaşlamış olmalı" diyorsanız, evrim sürecinin işleyişini yeterli anlayamadığınız sonucu çıkabilir. Güncel haber akışından bir kaç örnek vererek anlatmaya çalışayım.
-Bir kaç yıl öncesine kadar pek çok kişi aslan ve balon balıklarının adını bile bilmezdi. İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan iklim değişikliği Türkiye'yi kuşatan denizlerin ısısını artırmış ve doğal habitatı olmayan balıkların istilasına neden olmuştur. Oldukça baskın olan bu türler deniz yaşamını olumsuz etkilemektedir, pek çok tür ya değişen çevreye uyum sağlamak üzere değişecek ya da yok olacaktır. Bu durum sadece ülkemize has bir durum değildir, Dünya'nın pek çok bölgesinde benzer durum yaşanmaktadır.
-Yerleşik hayata geçtiğimizden bu yana yapay seçilim yolu ile pek çok bitki ve bitki tohumu ıslah edilerek bambaşka türlere dönüştürüldü. Aynı durum besi hayvanları için de geçerlidir. Vahşi ortamda yılda sadece bir kaç yumurta veren tavuklar neredeyse günde iki kez yumurta vermektedir ve son 70 yılda ağırlıkları neredeyse 2,5 kat artmıştır. Diğer besi hayvanları için de durum aynıdır; süt inekleri normalin kat kat üstünde süt verirken, et için yetiştirilenlerin ağırlıkları artık 1 tonun üzerine çıkmıştır.
-İklim değişikliği, çevre sorunları nedeniyle değişen çevre şartlarına uyum sağlayamayan pek çok tür yok olmuş veya yok olmanın eşiğindedir. Türlerin yok olması başkaca türler için fırsat anlamına da gelebilir. Pek çok bilim insanına göre 6. büyük yok oluş şu an yaşanmaktadır.
-Kaçak avcılıktan ilgin bir örnek: Filler çok değerli olması nedeniyle dişleri yüzünden avlanmaktadır. Fillerde nadir görülen bir mutasyon nedeniyle bazı filler dişsiz olarak doğmaktadır. Bu filler avlanmadığından bu mutasyona sahip dişsiz fil sürüleri oluşmuştur.
-Hastalandığımız zaman kullandığımız antibiyotikler yüzünden pek çok virüs ve bakteri bu ilaçlara bağışıklık kazanmıştır. Hastane mikrobu buna en güzel örnektir. Artık çok zorda kalmadıkça doktorlar antibiyotik yazmıyor.
-Gelelim bizlere; Son yüzyıl içerisinde makineleşme ve teknoloji insanları daha hareketsiz hale getirmiştir. Geçmişe göre obezite ve şeker hastalığı fazlasıyla artmıştır. Hazır gıdaların tüketimi yeni nesillerin çene ve diş yapısını etkilemiştir ve 20 yaş dişi pek çok kişide artık çıkmıyor. Gıdaya kolay ulaşım ve yeterli beslenme yeni nesillerin boy ortalamasını da yükseltmiştir. Bu değişim hızı devam ederse çok yakın gelecekte daha farklı değişimleri gözlemek mümkün olabilir.
Yukarıda bahsettiklerim sadece güncel haber akışına göre yapılan değerlendirme ve gözlemlerdir. İşin detayına girerseniz son yüzyıl gibi kısa bir sürede olanlar gerçekten şaşırtıcıdır. Çok iddialı olmak istemem ama canlılık tarihinde bu denli hızlı değişim ancak çok sıra dışı durumlar söz konusu olduğunda gerçekleşebilir. Bu çok sıra dışı duruma şu an insan faaliyetleri neden oluyor.