Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Cihan Çetinkaya
Üye 8 Kasım 1 Cevap
2

İnsan ve portakal atomdan oluşuyorsa nasıl oluyor da insan portakalı algılayabiliyor?

Karşınızda bir portakal olduğunu düşünün: bakar bakmaz rengini, elinize aldığınızda neye benzediğini, kestiğinizde kokusunu, yediğinizde tadını anlarsınız. Nasıl oluyor da atomlardan oluşan insan beyni ve yine atomlardan oluşan portakalı bütün bu özellikleriyle algılayabiliyor? Atom atomu nasıl algılayabilir!
482 görüntülenme
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
1 Cevap
Sena Küçükkıvanç
Yazar&Editör 8 Kasım

En temel düzeyde hem biz insanlar hem de portakallar, moleküller ve karmaşık yapılar oluşturan atomların bir araya gelmesinden oluşuyor. Ama işte işin sırrı bu atomların nasıl düzenlendiği ve etkileştiğinde yatıyor; yani algı dediğimiz fenomen de tam burada ortaya çıkıyor.

Bir portakala baktığımızda yüzeyinden yansıyan ışık parçacıkları yani fotonlar gözlerimize giriyor. Bu fotonlar enerjilerini formülüyle taşıyor; burada enerji, Planck sabiti ve ışığın frekansı. Frekans hangi rengi gördüğümüzü belirliyor; portakal da kendine özgü turuncu rengini bu şekilde yansıtıyor. Buraya kadar anlaşıldı diye düşünüyorum.

Gözümüzdeki retinada fotonlar çubuk ve koni adı verilen fotoreseptör hücrelere çarpıyor. Koniler, renkli görmeden sorumlu ve en iyi parlak ışıkta çalışıyor. İçlerindeki opsin gibi fotopigmentler, fotonları emdiklerinde şekil değiştiriyor. Bu olaya fotoizomerizasyon deniyor ve bir dizi biyokimyasal reaksiyonu tetikliyor.

Tüm Reklamları Kapat

Fotopigmentlerin yapısındaki değişiklik fotoreseptör hücrelerin elektriksel dengesini bozuyor ve bir aksiyon potansiyeli oluşturuyor. Akabinde işte bu elektriksel sinyal nöronlar boyunca iletiliyor. Nöron zarındaki iyonların hareketiyle yönetiliyor ve Nernst denklemi ile açıklanıyor:

membran potansiyeli

gaz sabiti

Tüm Reklamları Kapat

sıcaklık (Kelvin)

iyonun yükü

Faraday sabiti

Oluşan aksiyon potansiyelleri, optik sinir aracılığıyla beynimizin arka tarafındaki görme merkezine iletiliyor. Beyin burada bu sinyalleri işliyor ve portakalın görüntüsünü yeniden oluşturuyor. Nöronlar ve sinapslardan oluşan karmaşık ağlar sayesinde şekil, renk, derinlik ve hareket gibi bilgileri bir araya getirerek net bir görsel deneyim sağlıyor.

Portakalı elimize aldığımızda derimizdeki mekanoreseptörler basıncı ve dokuyu hissediyor. Bu reseptörler mekanik uyarıları elektriksel sinyallere dönüştürüyor; buna da mekanotransdüksiyon denniyor. Hücre zarlarının deformasyonuyla iyon kanalları açılıyor ve oluşan sinyaller beynimizin dokunma merkezine iletiliyor.

Portakalı kestiğimizde havaya yayılan küçük moleküller burnumuzdaki koku reseptörlerine ulaşıyor. Her reseptör belirli moleküllere duyarlı ve bunların farklı kombinasyonları farklı kokuları oluşturuyor. Tat almada ise dilimizdeki tat tomurcukları devreye giriyor. Tatlı, ekşi, tuzlu, acı ve umami (evet böyle bir şey var :) うま味) gibi temel tatlar moleküllerin tat reseptörleriyle etkileşimi sonucu algılanıyor ve bu da koku almaya benzer sinyal yollarını tetikliyor.

Beynimiz bu duyusal bilgileri tek tek değil birlikte işliyor. Çoklu duyusal entegrasyon sayesinde farklı duyulardan gelen bilgiler birleşerek algımızı zenginleştiriyor. Mesela portakalın lezzeti tat ve kokunun birleşimiyle oluşuyor; sulu olduğunu ise hem tat hem de dokunma hissiyle anlıyoruz.

Asıl mesele bu elektriksel sinyallerin (iyonların hareketi yani) nasıl bilinçli bir deneyime dönüştüğü. İşte bu nörobiyolojinin ve hâlâ tam olarak çözemediğimiz qualia kavramının konusu. Yani algının öznel ve kişisel yönü.

Nöronlarımızın karmaşık ağları basit parçaların bir araya gelerek daha büyük özellikler oluşturduğu ortaya çıkan özellikler sergiliyor. Tek bir su molekülü ıslak değildir ama milyonlarcası bir araya geldiğinde ıslaklık hissini verir. Aynı şekilde tek bir nöron bilinçli değildir ama birlikte çalıştıklarında zihnimizin tüm yeteneklerini ortaya çıkarırlar. Birlikten kuvvet doğarın atomcası.

Atomlar kuantum mekaniğine göre davranır ama biyolojik süreçler bizim günlük hayatta kullandığımız fizik kurallarıyla açıklanabilir. Heisenberg Belirsizlik İlkesi gibi kuantum etkileri sinirsel işlemlerde pek etkili değildir.

Tüm Reklamları Kapat

Yani bir atom diğerini algılamaz. Ancak atomların oluşturduğu hücreler, dokular, organlar ve sinir sistemleri bunu yapabilir. Bu yapılar çevreyle etkili bir şekilde etkileşim kurmak için evrimleşmiştir. Proteinler, enzimler ve hücresel yapılar, biyokimya ve biyofiziğin prensiplerine göre çalışır.

Atomları bir alfabenin harfleri gibi düşünün. Tek bir harf pek bir şey ifade etmez ama harfler kelimelere, cümlelere ve hikâyelere dönüştüğünde...

Aynı mantık. Atomlar molekülleri, hücreleri ve organları oluşturur ve birlikte algı ve bilinci meydana getirir.

200 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Libretexts. Nernst Equation. (2 Ekim 2013). Alındığı Tarih: 8 Kasım 2024. Alındığı Yer: Chemistry LibreTexts | Arşiv Bağlantısı
11
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close