Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Tarık Kılıç
Tarık Kılıç
3,025 UP
Üye
11

İnsan sahiden özgür bir iradeye sahip midir?

Sırf düşünme,anlama yetimiz var diye bu bizi gerçekten özgür iradeli kişi yapar mı ? Çünkü bizler de diğer tüm canlılar gibi aynı şekilde neden-sonuç zincirinin içindeyiz. En özgür kararlarımızı verirken bile, bizi tetikleyen bir neden vardır.Böyle bir zincirleme de insan nasıl özgür kalabilir ?
6,343 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
9 Cevap
Muhsin Alperen Yılmaz
Biyoloji Öğrencisi
Orijinal Soru: Bilimde her şeyin doğal bir sebebe bağlı olduğunu varsayarız. Dolayısıyla özgür irade var mıdır? Bilim camiasında bu konudaki hakim görüş nedir?

Merhaba.Öncelikle şiddetli tavsiyem Stephen Hawking'in "Grand Design/Büyük tasarım" belgeselini izlemenizdir.Birkaç seriden oluşuyor ve Hawking'in gerek yaptığı deneyler ve çıkarsadığı olaylar; gerekse de kendi yaşantısından verdiği örneklerle, bu anlamda bize geniş bir perspektif sunuyor.Şimdi,verdiğiniz "100 derece kaynama " olayından devam edelim.Öncelikle su 1000C'de kaynamaz.Su ancak deniz seviyesindeyse eğer,(1atm) işte o zaman küsuratları göz ardı ederek(çoğu zaman işlemlerimizde kolaylık olsun diye) 1000C olduğunu kabul ederiz.Yükseltiyi ne kadar değiştirirseniz suyun kaynama sıcaklığı da ters orantılı olarak değişecektir.Bunları niye anlatıyorum? Google'a "Su kaç derecede kaynar deyince direkt 1000C" cevabını alırsınız.Google size yazdığım cevapları vermez,eğer spesifik araştırma yapmazsanız.Gördüğünüz gibi,işte, algılarımız da bunun gibidir.Olaylar bizleri,doğru bildiklerimizin aslında yanılsak olabileceği ihtimalini göz ardı ederek bazı, ne bazısı, neredeyse her zaman; durumların sonuçlarını kesinkes yargılamaya sevk eder.Öte yandan tabii ki; dediğiniz gibi "davranışlarımız, fikirlerimiz, düşündüklerimiz, kararlarımız da bir takım sebeplerin doğal ve kaçınılmaz sonucu olmaz mı?" olur.Cümlenizden "Bir takım sebepler" ibaresini çıkarıp yerine,daha az gizemli olan "doğal olayların bir sonucu" cümlesini getirirseniz; işte şimdi doğruya yakınsadı.(Platon'cular kızmasın:) Aristoteles'in dediği gibi "Biz ne yapıyorsak o'yuz." Ben yine bu kaynama mevzusuna geri dönmek istiyorum,güzel şeyler çıkacak gibi: "Bir suyun kaynama nedeni 100 dereceye ulaşmasıdır".Bu cümle de doğru değildir.Suyun kaynama nedeni biricik özelliğe göre belirlenemez.Yukarıda saydığım yükselti farklılıkları,nem,basınç,ölçülen termometre cinsi,ölçme tutarsızlıkları gibi faktörler devrededir.Yine burada saydığım faktörler, suyu 50 derecede de kaynatabilir 150 derecede de.Hepsi neden-sonuç yani.Ama özgür irade bağlamında "Neden-sonuç" var mıdır, bilinmez.Ancak Hawking bu anlamda Spinoza'nın "Natura naturans" felsefesi ile düşünerek,insanın da doğanın bir parçası olması nedeniyle; doğal olayların irademize etki edebileceğini söylüyor.Belirtmek lüzumu doğarsa diye,"Bilim camiasında" özgür irade konusuna ilişkin varılmış genel bir konsensüs bulunmuyor.

821 görüntülenme
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Aydın Akyüz
Aydın Akyüz
21K UP
Bilim ve Felsefe gönüllüsü
Orijinal Soru: Özgür irade var mı? Yoksa bizi etkenler mi kontrol ediyor ve bu durumun karmaşıklığı bizleri özgür irade yanılgısına mı itiyor?

Antik felsefeden modern felsefeye kadar külliyata çok hakim olmadığımdan ve felsefeye ilgimin olduğunu biraz geç yaşlarda fark ettiğimden dolayı, Locke'un ve Spinoza'nın felsefesini bilmediğimden kendi düşünsel yolculuğumla bu kanıya ilk varan kendimim sanıyordum. Düşünmek, felsefe yapmak güzel şey ama biraz meraklı olup felsefeyi, filozofların fikirlerini okuyarak eş zamanlı takip etmeyince benim gibi 2000 li yıllarda tekerleği yeniden icat etmiş gibi olunuyor.

Ben özgür irade konusuna ''algoritma'' metaforuyla yaklaşmıştım. Doğduğumuz andan beri edindiğimiz tüm duyusal veriler, doğuştan gelen iç güdülerimiz, büyüme evresi boyunca yaşadığımız duygusal travmalar, takipçisi olduğumuz ideolojiler, inançlar, gelenekler, tabular, beslendiğimiz gıdalar, ailemiz, bulunduğumuz toplum, coğrafya, tüm bunların bilinç altımızdaki iz düşümleri ve belki pek çok farklı etkene daha maruz kaldığımızda ortaya deterministik bir algoritma çıkıyor, yeni eklenecek verilerle bu algoritma güncellenebiliyor fakat bu onu deterministik olmaktan azad etmiyor. Bundan sonrası ise bu algoritmanın karşılaştığı olaylara (örneğin birisinin size bir tercih yapmanızı istemesi durumunda) bir kimyasalın başka bir kimyasalla reaksiyona girmesine benzer bir şekilde tepki vermesi gibi geliyor bana. Burada beden bütünlüğü bakımından bir bireyin karar vermesi ''özgür irade'' ilüzyonuna sebep oluyor. Libet deneyi bu teoriyi destekler nitelikte ama daha fazla çalışmalar yapılırsa bu felsefeye ilgi artabilir.

Eğer bu felsefeyle hareket edilirse, günümüz hukuk sistemi, psikoloji, sosyoloji gibi pek çok alanda güncellemelere gitmek zaruri olur.

Tüm Reklamları Kapat

816 görüntülenme
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Görkem Öge
Kozmoloji meraklısı.
Orijinal Soru: Özgür irade var mı? Yoksa bizi etkenler mi kontrol ediyor ve bu durumun karmaşıklığı bizleri özgür irade yanılgısına mı itiyor?

Bu sorunun cevabı özgürlükten ne anladığınıza bağlı. Bence bu soruya 3 ayrı aşamada cevap verilebilir.

Kimine göre, nefes alıp vermek zorunda olmak da özgürlüğü olanaksız kılan bir şey olabilir. Yani tüm canlılar gibi biz insanlar da evrimsel, biyolojik, doğal etkilerin kapsamında hareket ederiz, doğa yasalarının esiriyizdir. Hele hele günümüz "özgürlükçü" toplum algısında bu konu sık sık dile getirilir. "Okula git, meslek edin, çalış, evlen, üre, çocuk büyüt... Amma da sıkıcı" gibi şikayetler sosyal medyada çok popülerdir bugünlerde. Ama bu garip bir algıdır çünkü doğadaki canlılar da bu süreçlerin neredeyse aynısını yaşarlar. Doğarlar, belirli yeterliliklere kavuşurlar, hayatta kalmaya çalışırlar, bunu başarırlarsa ürerler ve sonra ölürler. Eğer bu yaşam dinamiğini özgürce bulmuyor isek belki de haklıyızdır. Böyle düşünen kişiler için özgürlük biye bir şey muhtemelen yoktur ve olamaz. Tüm canlılar doğanın bir parçasıdır ve doğa yasalarına uygun hareket etmek zorundadırlar.

İkinci aşamada ise bu yaşam döngüsünde hangi yollardan geçeceğimiz konusunda yönlendirildiğimiz kaygısı vardır. Okula git ama yeteneğine göre değil, ailenin istediği okula. Mesleğini parasal getirisine ya da toplumsal statüsüne göre seç. İstediğin zaman değil mesleğinin gerektirdiği zaman ve sürelerde çalış. Aşık olduğunla değil ailenin ve çevrenin seçtiği kişi ile evlen. Uygun gördüğün zaman değil gecikmeden üre... gibi dayatmalarla yaşıyor ve yaşatılıyor isek burada da özgürlükten bahsetmek zor olur. Ama belki de kimine göre gerçekten bu tip "ortayolcu" tercihler bizi daha güçlü, mutlu, tutarlı, güvenilir kılacaktır ve hayati yeterliliğimiz daha yüksek olacaktır.

Tüm Reklamları Kapat

Üçüncü aşamada ise beğeniler, zevkler, tüketim, reklam gibi tamamen ekonomik yönlendirmeler söz konusudur. Yüksek oranda büyük şirketlerin ve belirli meslek gruplarının, kendi ekonomik çıkarları doğrultusunda iyiyi, güzeli belirlemeleri v reklamlar ile bizleri etki altına almaları ile belirlenen, şöyle giyin, bunları ye, şöyle kişiler çekicidir böyleleri iticidir, şöyle bir evin olsun, araban böyle olmalı, güzel ayakkabı budur şeklinde ortaya çıkan yönlendirme ve dayatmalar.

Bu üç aşamayı da farkında olarak kabullenen ve savunan insanlar da var, hiç birini kabullenmeyip özgürlükçü bulmayan da. Sorun sizin çizgiyi nereden çektiğiniz.

Ama temelde insan, hayati kararlarını karakter özellikleri kadar hayattan öğrendikleri ve deneyimledikleri ile belirliyor ise bu durumda birileri bu insanın öğreneceklerini ve deneyimlerini kontrol altına alarak o kişiyi istediği gibi yönlendirebilir ve bu uzun süredir yapılıyor zaten. Bu anlamda özgürlük diye bir şey yok. Aynı çocuğu iki farklı aile bambaşka bir kişi olarak yetiştirebilir. Dünyadaki insanların %99'u, ailelerinin ve içinde büyüdükleri toplumun dini inancını sürdürür mesela.

Ama bu durum tamamen kaçınılmaz mıdır? Hayır. Her türden otorite, bilgi kaynaklarını istediği kadar yönlendirmeye çalışsın bireyin bu bilgi kuşatmasından ve özgürlüğünün elinden alınması durumundan kurtulması gayet kolaydır. Bunun için gereken tek şey sorgulayıcı olmaktır. Bu nedenle George Carlin, "bir çocuğa verebileceğiniz en değerli şey ona sorgulamayı öğretmektir" demiştir. İnsanları sorgulayıcı olurlarsa özgürlüklerin alınması ve kitlelerin yönlendirilmesi olanaksızdır. İşte esas sorun da burada başlıyor. Çünkü görüldüğü kadarı ile milyarlarca insan, özgürlüklerinin ellerinden alınmasından gayet memnun... Bu memnuniyetin ne kadar garip ve inanılmaz bir tercih olduğu ve buna karşı ne yapılabileceği ise henüz çözülmemiş bir sorun...

444 görüntülenme
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Yaïr Yalom
Yaïr Yalom
25K UP
Düşünen Biri

Özgür Bir İradeye Sahip Miyiz?

İnsan denilen varlığın gerçek niteliklerini reddederek hayali nitelikler yüklediğimiz için onun kendi ataların nitelikleri dışında nitelik kazanmış olduğunu ve bu niteliklerin tanrının sadece bize verdiğini iddia etmiş oluruz.

Nöronları* olan canlılarda belli bir derece düşünme, anlama yetisi vardır. Nöronlar da neden-sonuç (evrim) oluşumunun içinde olduğu ve nöronun çalışması  içinde gerekliği şeyler olduğundan neden-sonuç ilişkisi kırılamaz. 

Tüm Reklamları Kapat

Özgürlüğe erişmesi imkansız tanımlar yapmak yerine; bulunduğumuz koşulları anladıktan sonra değiştirmek istediklerimiz değiştirilebilir ise, engellemek istediklerimiz engellenebilir ise, oluşturmak istediklerimiz oluşturulabilir ise demekten çekinmemek, cesaretli olmak, sağlam adımlarla gitmek ve kararlı olmak yeterlidir, özgürlüğümüzü kazanabilmek ve özgürlüğü yaşamak için... 

468 görüntülenme
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ersals Krononot
Ersals Krononot
309K UP
Krononot⁸
Orijinal Soru: Özgür irade var mıdır?

Seçmediğimiz bir gezegende, seçmediğimiz bir kültürde, seçmediğimiz bir ailede, seçmediğimiz bir bedende, seçmediğimiz bir karakterle, seçmediğimiz şartlara, onaysız doğuyoruz. İlginç olan, bizim kendimizi bile tanımıyor, bilmiyor olup, zamanla anlamaya çalışıyor olmamız. Yeteneklerimizi KEŞFEDİYORUZ. Karakterimizi KEŞFEDİYORUZ. Daha kendini tam olarak anlayamayan bir organizmadan bahsediyoruz.

Diğer yandan seçim yapabilmek bir özgürlük değil aslında. Gerçek özgürlük, seçime bağımlı olmadan, seçeneği üretebilmektir. Neyi seçeceği belirlenmiş bir iradenin özgürlüğü oldukça sahteleşmekte.

Deneylerde oluşan 3-6 sn ye yakın karar vermenin gecikme durumu ise konunun teknik olarak da özgür iradeyi sorgulatmakta. Bazı fizikçiler, üst bilincin verdiği kararı, bilincin mantıksal ya da duygusal nedenler üreterek onaylaması olarak yorumluyor. Tabii ki bilimsel düzeyde bunu tam olarak açıklayamıyoruz, ancak mevcut şartlar söz konusu olduğunda mutlak bir özgür iradenin yanılsama dışında bir şey olmayacağı sonucu öne çıkıyor. Karar verme mekanizmaları hızla ve yoğun olarak manipüle olan bir organizmanın kendini özgür irade sahibi olarak görmesi biraz kendini çok özel üstün görmesi gibi rahatlamak için bir psikolojik savunma mekanizması gibi durmakta.

Tüm Reklamları Kapat

Genetik yapının kişiyi suça itmesi durumunun, etik yanı oldukça sorunlu. Ya da patolojik nedenlerle (beyin tümörü vb) kişinin suça eğilimi var diyelim. Patoloji giderildiğinde kişi suç eğiliminden kurtuluyor. Tümör yine büyüyünce yine suça eğilim gelişiyor. En baştaki suç işleyen, sonra normale dönen sonra yine suç işleyen irade olarak tanımlanabilir mi? Ya da hormonal döngülerin kişilerin karakterini değiştirebilmesi bile tek başına iradeyi sorgulatmakta.

913 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yener ÖZEN. Değerler Felsefesi Açısından İrade Ve Bileşenleri (Özgür Bir İrademiz Var Mı?). (16 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 16 Kasım 2020. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ersals Krononot
Ersals Krononot
309K UP
Krononot
Orijinal Soru: Özgür irade var mıdır?

Yapılan faaliyetin nedensel gerekçelerini üzerine aldığını düşündüğümüz irade, bilimsel deney - gözlemler sonucunda, zaten verilmiş bir kararın duygusal ya da mantıksal onay vericisi olarak gözlemlenmiştir. Bir kararın oluşum ve faaliyete geçme süreçleri, benlik algımızın %5-1 i olan bilincin alabileceği kadar basit değildir. Evrimsel olarak verilen kararlar, erken dönemde yaşamın devam edip etmemesine neden olabildiği için, bireyin en son oluşan ve rasyonel ve analitik süreçlerden dolayı geç sonuç üreten prefrontal korteks ve bilince bırakılmayacak kadar önem verilerek değerlendirilir. 

Deprem eğitimleri alan kişilerin çoğunun deprem anında bu öğrendiklerinden bağımsız, sürüngen beynin etkisinde davranış sergilemesi de, sonradan oluşmuş prefrontal korteksin ve bilincin ani karar verilmesi gereken durumlarda pek de işe yaramadığı anlaşılmakta.

İrade diyerek tanımladığımız, şimdiye mahkum, dış uyaranların küçük bir kısmını alabilen BİLİNCimizin faaliyetin nedenine karar vermesi aslında. İşte bizim çok önemseyip göklere çıkardığımız bilinç, evrimsel olarak benliğin oldukça çürük, basit ve küçük bir kısmını teşkil ediyor. Yaşam gibi önemli bir sürece ait kararların sorumluluğunu alabilecek erişkinliğe sahip değil. Canlılığın başlangıcından beri deneyimleri biriktirmiş bilinçaltı, bu konuda derin bir tecrübe deneyim sahibi olması nedeniyle verilen kararlardaki etkinliği de kaçınılmaz biçimde önem kazanmakta. 

Tüm Reklamları Kapat

Yani özgür irade bizim tanımımız olduğu için, olmaması sanki bizi sınırlayan bir durum gibi algılanıyor. Oysa, bunun geniş planda bir önemi yok, aksine bizi yaşamda tutma gibi bir amaca hizmet ediyor. 

Sevdiğimiz şeyler, sevmediklerimiz, doğru yanlışlarımız vs vs bütün mantıksal ya da duygusal tepkilerimiz, onları gerçekten yaşıyor olduğumuzu düşünsek de bilinçaltı yönlendiremelerden kaynaklanmaları çok daha büyük bir ihtimal. -Şahsi kanaatim tamamen bilinçaltına ait kararların bilinçteki hali duygulanım- Böyle söyleyince bütün duygularımız sahteymiş gibi bir anlam çıkıyor. Bu büyük resimde gerçekten öyle. Ama fiziksel bedene sahip bizim açımızdan gayet gerçek. Çünkü bilinçaltını doğrudan bilinç düzeyinde deneyimleyemiyoruz. Duygularımızın gerçek nedenleri hakkında fikrimiz olmadığı için, onları gerçekmiş gibi yaşıyoruz. 

586 görüntülenme
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close