Bu soruyu kime sorduğuna göre değişir, çünkü bu konunun dolaylı yoldan bağlı olduğu genel anlamda etik kavramı evrensel değildir. Sahip olduğumuz hak ve özgürlükler içinde bulunduğumuz koşullar ile yakından alakalıdır. Kısaca yiyecek bulmakta zorluk çekiyorken seninle yiyecek için rekabet eden kişinin özgürlüklerini savunmak en hafif tabirle beklenmedik bir hareket olur. Ancak basit gereksinimler aşıldıktan sonra bu tür konular tartışmaya daha açık hale gelir. Ki öyle olması da gerekir, insan türü olarak farklı olduğumuzu iddia ediyorsak bu lafın arkasında durmamız gerekir.
Olayın teorik kısmını bir yana bırakacak olursak, temel hak ve özgürlüklerin sınırı her zaman bir başka bireyin ya da toplumun varlığına tehdit oluşturduğunda ortaya çıkar. Yani eğer sahip olduğun özgürlük birine zarar veriyorsa o özgürlük olmaktan çıkar. Ancak buradaki problem "zarar verme" kavramının kapsamı, insanlar haklı ya da haksız bir şekilde birçok şeyin kendilerine zarar verdiğini iddia edebilir. Bu aşamada da işin içine yazılı ya da yazılı olmayan toplumsal kanunlar girer. Bu kanunlar da o toplumun etiğe bakışına göre şekillenir.