Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Alim Öner
Alim Öner
76K UP
Üye
4

İnanmak ile bilmek arasındaki farkı anlamama yardımcı olucak kitaplar, makaleler, videolar, kavramlar kısacası kaynaklar önerebilir misiniz?

2+2'nin 4 etiğini bütün insanoğlu olarak biliriz. Tanrının varlığını ve yokluğunu bu iki bilgi birbiri ile büstün çelişmesine rağmen "biliriz". Görüldüğü üzere bu iki bilgiden sadece biri doğru olabilir ama ikisini de "biliriz". Sorumun amacı bilmenin bitip inanmanın başladığı yeri daha iyi anlayabilmek.
718 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
Ali Sert
Ali Sert
81K UP
Düşünür çok Düşünür

Bu konu ile ilgili tek bir tip kaynak yok, sizin konuya nasıl ve nereden yaklaştığınıza göre değişir. Konuyla ilgili felsefeciler farklı düşünmüş, bilim adamları farklı, dini kaynaklar ve türlü din adamları farklı şeyler söylemiş. Fakat konu subjektif bir konu olduğu için her insan kendi fikirlerini öne sürmüştür. Bu konu ile ilgili mutlak bilgi seviyesinde doğru bulamazsınız. Siz kendi yolunuzu çizecek, tüm kaynaklardan yararlanmanın yolunu bulacak ve kendi tercihlerinizi oluşturacaksınız.

Bence İslam'a ilgi duyarsanız hiç bir kaynağı 'öcü' olarak görmeyip okumaya ve irdelemeye bakın. İslam'ı öz kaynaklarından öğrenmeye çalışın ve elden geldiğince tarafsız gözle inceleyin. Hatta dünyaya yeni gelmiş bir uzaylı gibi dışarıdan insanları ve olguları incelemeye bakın. Ben şahsen bir Tanrının var olduğunu ve adının da Allah olduğunu biliyorum, bu bilmek gözle görmüş gibi sesini duymuş gibi bir bilmektir. Ama bu seviyede bilmek için okumak, sorgulamak ve bu bilgiye ait argümanları iç ve dış dünyanızda yaşamak durumundasınız.

Tüm Reklamları Kapat

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Gürkan Özer
Bilim meraklısı

Tanrı inancına sahip birine sorarsanız Tanrı var diyecektir. Bunun yerine emin olmadığını ama inandığını söylemeyecektir. Aynı şekilde Tanrı inancına sahip olmayan birine sorarsanız o da Tanrı yok diyecektir. O da emin olmadığını ama buna inandığını söylemeyecektir. Dikkatli bakarsanız her ikisi de Tanrı hakkında "bilgiye" sahip.

Bildiklerimiz, bilmediklerimiz, bilmediğimizi bilmediklerimiz ve bilmediğimizi bildiğimiz şeyler, inançlarımızı şekillendirir. "Çünkü bilgi sahibi olmadığınız herhangi bir şey hakkında duyduğunuz ilk şey, sizin için doğru şeydir." Yani "bilmenin bitip inanmanın başladığı yer," öyle bir yer yok.

İnançlarımızı şekillendiren bir diğer şey ise zekamız, mantığımızdır. Dünya'nın düz olduğuna inanan biri, sizce buna "tercihen" mi inanıyor? Dünya'nın küre olduğuna inanan biri, sizce buna "tercihen" mi inanıyor? Elbette her ikisi de buna inandığını değil bildiğini düşünür ve söyler. İnanmak ve bilmek arasında bir çizgi yok, her ikisi de aynı şeydir veya inanmak ve bilmek arasında korelasyon var diyebiliriz.

Tüm Reklamları Kapat

Biletlerin ücretsiz olduğu tiyatro sahnesinde, uçuş gösterisi yapan bir illüzyonist seyrediyorsunuz. İllüzyonist, gösterisini bitirdiğinde seyirciye şöyle bir uyarıda bulunuyor: Eğer "gerçekten" uçtuğuma inanırsanız dilediğiniz kadar ödüllendirileceksiniz. Eğer inanmazsanız sizi silahımla öldüreceğim.

"İnanç tercih değildir." Neye inanacağımızı veya neye inanmayacağımızı tercih edemeyiz. İnanmamakta inançtır, olumsuz inanç. İnançlarımız: Zihnimizdeki bilgiler ve zekamızın kozmik karmaşasının sonucudur. Yani bildiğimiz kadar inanır, inandığımız kadar biliriz.

Eğer ben Dünya ve Mars arasında eliptik bir yörüngede Güneş'in etrafında dönen porselen bir çaydanlık olduğunu öne sürseydim ve bu çaydanlığın en güçlü teleskoplarımızla bile tespit edilemeyecek kadar küçük olduğunu ekleyecek kadar da dikkatli olsaydım, kimse bu görüşümün tersini kanıtlayamazdı. Ama devam edip de bu savımın yanlışlanamaz nitelikte oluşundan dolayı insan aklının ondan kuşku duymasının kabul edilemez bir küstahlık olacağını söyleseydim, herkes haklı olarak saçmaladığımı düşünürdü. Ancak, eğer böyle bir çaydanlığın varlığı eski kitaplarca onaylansaydı, her pazar günü kilisede kutsal gerçeklik olarak öğretilseydi ve okullarda çocukların beynine kazınsaydı, onun varlığından kuşku duymak bir gariplik belirtisi olarak görülür ve o kuşkuyu duyan kişi, yakınçağda bir ruh doktoruyla, daha önceki çağlardaysa bir Engizisyon yargıcıyla görüştürülürdü.

Yunan filozof Platon'un Devlet adlı eserinin yedinci kitabında Sokrates'in ağzından mağara alegorisi.

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close