oksijen, gezegenimizde sürekli var olmuş bir kimyasal madde değildir! Oksijen, günümüzden 2.4 milyar yıl kadar önce, ilk defa evrimleşen fotosentetik siyanobakteriler sayesinde atmosfere bu denli yayılabilmiştir. Hatta canlılığın ilk evrimleştiği, günümüzden 4-3.8 milyar yıl öncesi arasında, atmosferde bulunan serbest oksijen oranının %5'in, hatta bir ihtimalle %1'in bile altında olduğu düşünülmektedir.
Dolayısıyla atmosferde dikkate değer bir serbest oksijen varlığına rastlanmamaktaydı. Yani Dünya'da canlılık, oksijene ihtiyaç duymaksızın evrimleşmiştir. Daha sonradan, dediğimiz gibi günümüzden 2.4 milyar yıl kadar önce, siyanobakterilerin ilk defa evrimleşip, havadaki karbondioksit gazını oksijene çevirebilen fotosentez mekanizmasının ortaya çıkmasıyla birlikte atmosferimizdeki oksijen seviyeleri artmaya başlamıştır
Evrim tarihinin ilk kitlesel yok oluşlarından birisi, günümüzden 2.4 milyar yıl önce Büyük Oksitlenme Olayı olarak bilinen bir olay sonucu yaşanmıştır. Fotosentez, bu tarihten 200 milyon yıl kadar önce (günümüzden 2.6 milyar yıl kadar önce) evrimleşmeye başlaması sonucunda, atmosferde müthiş hızlı bir oksijen birikimi yaşanmıştır. Ancak dönemin canlılarının neredeyse tamamı anaerobik, yani oksijen toleransı bulunmayan, oksijensiz ortamlarda yaşayabilen canlılardı. İçlerinde sadece ufak bir kısım oksijene toleranslıydı (canlılık içerisindeki varyasyonları unutmayınız). Oksijenin bu hızlı birikimi, bu canlıların hepsini zehirlemeye ve öldürmeye başladı. Kısa sürece dönemin canlılarının atmosferle temas edebilen canlılarının büyük bir kısmı yok oldu. O dönemde gezegenimiz halen tek hücreli bakteriler tarafından donatıldığı için bildiğimiz anlamıyla "ardında kemikler ve bariz izler bırakan" bir yok oluş olmadı bu; ancak yine de sayısız türün sonunu getirdi. Bu canlılar arasından sürece ayak uydurabilen ve oksijene bir miktar toleranslı olanlar hayatta kaldı, seçildi ve çoğaldılar. Böylece öncelikle oksijen toleranslı canlıların popülasyonları genişledi, sonrasında ise artık atmosferi dolduran oksijene tamamen bağımlı canlılar evrimleşti. Bu evrimsel süreci kayaçlardaki izlerden ve minerallerden adım adım izlememiz mümkündür.
Büyük Oksijenlenme Olayı öncesinde, yani günümüzden 3.85 ila 2.45 milyar yıl önce arasında atmosfer içerisinde pratik olarak hiç oksijen bulunmamaktaydı. Bazı araştırmalar erken Dünya koşullarında %5'ten az olacak miktarda oksijen bulunduğu olasılığı üzerinde dursa da, bu hem kesinleşmiş bir bilgi değildir, hem de çok güçlü kanıtlara dayanmamaktadır. Bu nedenle, 2.4 milyar yıl öncesinde "pratik olarak" hiç oksijen yoktu diyebiliriz. 2.4 milyar yıl sonrasından kalma kayaçlara baktığımızda ise, bariz bir şekilde artan oksitlenme olayını görebilmekteyiz. Sadece 500 milyon yılda atmosferik oksijen oranları %5 dolaylarına çıktı. Bir süre sabit kaldıktan sonra, günümüzden 1 milyar yıl kadar önce tekrar hızlı bir tırmanış başladı. Günümüzden 500 milyon yıl kadar önce %19 seviyesine, 350 milyon yıl kadar önce %32 seviyesine ulaştı! Bu dönemden kalma canlılar bu sayede devasa boyutlara ulaşabilmeyi başardılar. Çünkü dokularını besleyebilecek bol miktarda oksijene erişimleri vardı. Ancak bu iri canlıların sayısının hızla artması ve ekolojik değişimlere bağlı olarak bu seviyeler inmeye başladı ve o gün bugündür azalma sürüyor. Şu anda atmosferimizdeki oksijen oranı %21 dolaylarındadır.
130 görüntülenme