Evrenin ilk gök cisimleri Büyük Patlama'nın ardından yaklaşık 380.000 yıl içinde oluşmaya başladı. Büyük Patlama'nın ardından evren hala inanılmaz derecede sıcak ve yoğun bir haldedir ve ilk olarak basit atomlar yani hidrojen ve helyum oluşmaya başlar. Bu dönemde evrenin aslında bir plazma gibi olduğunu, atomların bir araya gelip ışığın serbest kaldığını hayal etmek bile zor. O anda evrenin karanlık dönemi sona ermiş ve ilk ışık sanki evrenin bir kapıyı aralayıp bize doğru ışık yaymaya başlaması gibi bir şey olmuş. İlk yıldızların oluşumu ise 100 milyon yıl kadar sonra gerçekleşti. Gaz bulutları yer çekiminin etkisiyle çökmeye başladığında ilk yıldızlar yani Popülasyon III yıldızları meydana geldi. Bu yıldızlar evrendeki ağır elementlerin ilk kaynağıydı. Düşünsenize o zamanlar var olan tek şey sadece basit atomlardı. Ancak bu yıldızlar yanmaya başladıkça içlerinde nükleer füzyon süreçleriyle daha ağır elementler üretmeye başladılar. Bu evrenin kimyasal yapısını değiştirdi ve daha sonra gezegenlerin galaksilerin oluşumuna zemin hazırladı. Evrenin ilk döneminde tam anlamıyla boş bir alan yoktu ama gök cisimleri açısından son derece sönük bir evrende yaşıyorduk. Yani ilk yıldızlar ve galaksiler olmadan önceki o kozmik karanlık dönem evrenin evriminde bence çok kritik bir rol oynamış. Sanki her şey o karanlıkta birikti ve sonunda bir patlama gibi her şey şekil almaya başladı. Gerçekten de biz şu an var oluyorsak bu ilk gök cisimlerinin oluşumu sayesinde varız. Tüm bu süreçler evrenin zamanla ne kadar değiştiğini ve bugün gördüğümüz her şeyin aslında bu ilk adımlardan geldiğini anlamamızı sağlıyor.