Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
3

İlk canlı nasıl ve neden çoğaldı ya da üredi?

974 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
Ufuk Derin
Öğrenci-Okur

Bunu anlamak için önce ilk canlıların enerji kaynaklarını anlamalıyız.

Canlıların besin edinmek, dolayısıyla enerji üretebilmek için bildiğimiz 3 temel yöntemi bulunuyor: ototrofi (fotosentez gibi yöntemlerle kendi besinini üretebilme), heterotrofi (avlanarak beslenme) ve kemotrofi (etraftaki kimyasal tepkimelerden faydalanarak enerji üretme). Genellikle okullarda, ilk canlıların heterotrof oldukları öğretilmektedir. Ancak liselerde öğretildiğinin aksine, günümüzde Heterotrof Hipotezi de geçerli kabul edilmemekte; en azından öğretildiği şekliyle kabul edilmemektedir. Okullarda genelde Ototrof Hipotezi'nin ilk olarak ileri sürüldüğü, sonrasında ise yanlışlanarak Heterotrof Hipotezi'nin kabul ediliği öğretilir. Bu tam olarak doğru değildir. Üstelik bu hipotezler, aslında Abiyogenez Teorisi'nin alt başlıklarıdır; ancak öyle oldukları asla öğrencilere söylenmez. Sanki öylesine konularmış gibi geçiştirilir. Halbuki bunlar, cansızlıktan ilk olarak evrimleşen canlılığın nasıl enerji ürettiğine yönelik modern bilimin yaklaşımlarıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Ototrof Hipotezi

Ototrof Hipotezi, ilk canlıların fotosentez ile enerji ürettiklerini ileri sürer. Ancak bu (okullarda da öğretildiği gibi) pek makul değildir; çünkü yaşamın temellerinin okyanus temellerindeki volkanik bacalarda ve bu bacaların içerisindeki kimyasalca zengin, sıvı açısından seyreltik mikroodacıklarda oluştuğunu bugün biliyoruz. Muhtemelen yaşamın başladığı bu okyanus tabanları, günümüzdeki kadar olmasa da yine de yüzlerce metre derinliğe sahipti ve dolayısıyla Güneş ışınları buraya ulaşamıyordu. Bu sebeple fotosentez (ışıktan enerji üretimi) yönteminin ilk olarak evrimleşmesi mümkün değildi. Bu hipotez, yaşamın atmosferde veya karalarda değil, okyanus tabanlarında başladığını keşfetmemizle birlikte terk edildi.

Tüm Reklamları Kapat

Heterotrof Hipotezi

Bunun üzerine bilim insanları Heterotrof Hipotezi üzerinde durdular: ilk canlıların birbirlerini yiyerek enerji ürettikleri fikri. Bu, Ototrof Hipotezi'ne göre çok daha makul bir yaklaşımdır. Çünkü gerçekten de ilkin hücreler birbirleriyle kimyasal olarak etkileşebilirler; hatta basit seviyeli bir fagositoz (cisimleri hücre içine alarak "yemek") bile muhtemelen yapabiliyorlardı. Ancak kısaca "avlanarak beslenme" diyebileceğimiz heterotrofi de muhtemelen canlılığın ilk enerji bulma yöntemi değildi. İlkin canlıların çok erken dönemde etraflarındaki büyük molekülleri "yiyerek" enerji sağlamaya başladıkları doğrudur; ancak bu, çok büyük ihtimalle "ilk yöntem" değildir.

Kemotrof Hipotezi

Bu da bizi son ve en muhtemel seçeneğe götürüyor: Kemotrof Hipotezi. Abiyogenez yazı dizimizden okuyabileceğiniz gibi, canlılığın tamamen doğal ve kimyasal süreçlerle cansızlıktan evrimleştiği düşünülmektedir. Dolayısıyla canlılığı "canlı" yapan enerji üretimi ve bunun düzensizliğe karşı koymak için kullanımı da kimyasal tepkimelerle mümkün olmaktaydı. İlk canlıların enerjilerini etraflarındaki kimyasalları ve bunların doğal olarak girdikleri kimyasal tepkimeleri kullanarak, herhangi bir avlanma veya ışığa muhtaçlık olmaksızın üretebildikleri düşünülmektedir. Buna yönelik her geçen gün önemli verilere ulaşılmaktadır.

Günümüzde iki temel kemotrofi türü vardır: organik kemotrofi (kemoorganotrofi) ile inorganik kemotrofi (kemolitotrofi). Aslında kemotrofi, enerji üretilen kimyasalların vücuda göre konumuna bağlı olarak heterotrofinin ya da ototrofinin bir alt başlığı olabilir. Bazı kemotroflar dış tepkimelerden enerji üretirken (yani bir nevi dışarıda üretilen enerjiyi "yiyerek" kullanırken), bazıları vücutlarının içerisinde bu kimyasal tepkimelerin ürünü olan enerjiyi tüketirler (yani bir nevi kendileri üretirler). Dolayısıyla kemotroflar, heterotrof ya da ototrof olabilirler. Ancak ilk canlıların, heterotrofik kemotrof oldukları düşünülmektedir: yani kendi vücutları dışarısındaki kimyasal tepkimelerden üretilen enerjiyi tüketen yapılar... Bu sebeple okullarda "Heterotrof Hipotezi kabul edilmektedir." şeklinde öğretilir.

Sonuç

Mart 2013'te Science dergisinde yayımlanan bir makale, Dünya'nın karanlık okyanus tabanlarında yaşayan mikropların, etraflarındaki kayalarda meydana gelen kimyasal tepkimelerden faydalanarak, tamamen kemosentez (kimyasal sentezleme) yöntemiyle enerji üreterek hayatta kalabildiklerini göstermektedir. Tam da beklendiği gibi, bu mikroorganizmalar da volkanik bacaların etrafında ve bu bacalar içerisindeki odacıklarda yaşamaktadırlar. Bu canlılar, ne Güneş ışığına ihtiyaç duyarlar, ne oksijene, ne de avlanmaya... Gezegenimizin %60 civarını kapsayarak okyanus tabanlarında yaşayan bu canlılar, muhtemelen gezegenimizin en büyük ekosistemini oluşturmaktadırlar. Bu, şu anlama gelir: Dünya gezegeninin en büyük ekosistemi, bizlerin hiç de alışık olmadığı bir şekilde enerji üretmekte ve hayatta kalmaktadır.[1]

Bütün bu koşullar altında ilk canlılar, yani koaservatlar, belli bir büyüklüğe eriştikten sonra ya patlayarak yok olacaklardı ya da bir şekilde küçülecek ve yaşamayı sürdüreceklerdi. Bunun sebebi biyolojik değil, fizikseldir.

Tüm Reklamları Kapat

Yapılarından ötürü bu ilk koaservatların neredeyse hiçbiri bu soruna bir çözüm bulamadı ve yok oldular. Bu atalar yok oldukları için, günümüzdeki canlılık da bunların torunları değiller. Bir diğer deyişle, "üreyemeyen ataların" torunları da hiç var olmadığı için, bu soy hatları günümüze kadar ulaşamadı.

Ancak bir grup koaservat, bugünkü amitoz bölünmeye benzer şekilde, çok ilkel bir "ikiye ayrılma" özelliğine sahiplerdi. Buna sebep olan kimyasal kombinasyonlara sahip olanlar, kendilerinden ürettikleri kopyalara da bu kimyasal dinamiği aktardılar. Çünkü ilkin torunlar, atalarının kimyasal derişimini birebir taklit etmektelerdi. İşte bugün var olan her canlı, bu "üreyebilen koaservatların" birer torunu. İşte tam da bu nedenle halen varlıklarını üreyerek sürdürüyorlar.[2]

130 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Ç. M. Bakırcı. İlkin Canlılığın Enerji Kaynakları: Ototrof, Heterotrof Ve Kemotrof Hipotezleri. (13 Haziran 2014). Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
  2. Ç. M. Bakırcı. Canlılar Neden Üremeye Karar Verdiler? Üremeden De Evrimleşemezler Miydi?. (12 Eylül 2013). Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ata Ege Asiltürk
bilim sever

Nisan 2016'da bilim insanları 'yaşam ağacı' veya 'Evrim Ağacı' denilen ve Dünya üzerindeki tüm canlıları evrimsel akrabalık ilişkisi dahilinde birbirine bağlayan ağacın güncel bir versiyonunu yayınladılar. Bu ağaçta dalların neredeyse hepsinin bakterilere ait olduğu görüldü. Yaşam ağacının yapısı, tüm yaşamın ilk ortak atasının da bir bakteri olduğuna işaret ediyor.[1]

Tüm yaşamın ortak atası bir bakteri olduğu için ilk canlı bölünerek üremiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. O. Zaloğlu. Yaşamın Başlangıcının Bilimsel Tarihi: Dünya'da Yaşam Nasıl Başladı?. (12 Temmuz 2017). Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı
0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close