İki öğün yemek ne kadar sağlıklıdır?

''New York'taki Cornell Üniversitesi İnsan Ekolojisi Fakültesi'nde profesör David Levitsky de dahil olmak üzere bazı uzmanlar günde bir öğün yemek yemenin en iyisi olduğunu savunuyor. Levitsky kendisi de bunu uyguladığını söylüyor.

"Size yiyecek veya yiyecek resimleri göstersem, muhtemelen yemek yiyeceğinizi ve önünüzde ne kadar sık yemek olursa, o gün o kadar çok yiyeceğinizi gösteren çok fazla veri var" diyor.

Buzdolabı ve marketler ortaya çıkmadan önce, ne zaman yemek bulunursa o zaman yenirdi. Yemek tarihçisi Seren Charrington-Hollins, tarih boyunca gün ortasında bir öğün yemek yiyen Antik Romalılar da dahil olmak üzere günde bir öğün yemek yendiğini söylüyor.

Peki, günde bir öğün yemek bizi acıktırmaz mı? Levitsky, açlığın genellikle psikolojik bir duyum olduğunu belirtiyor:

"Saat 12'yi gösterdiğinde, yemek yeme hissine kapılabilir veya sabahları kahvaltı yapmaya şartlanmış olabilirsiniz, ama bu saçmalıktır. Veriler, kahvaltı yapmadığınızda o gün genel olarak daha az kalori tüketildiğini gösteriyor.

"Fizyolojimiz ziyafet ve belli süre aç kalmak için inşa edilmiş."

Ancak Levitsky, diyabet hastaları için bu yaklaşımı önermiyor.''^[1]

Kişisel fikrime gelecek olursak ki bunu geçtiğimiz iki ay içinde 8 kilo vermiş biri olarak söylüyorum; en makulü 2 öğün.

Günümüz diyet kültürünün ve diyet listelerinin kesinlikle çok yedirmeye yönelik ve kilolu insanları değil zayıf olup daha da zayıflamak isteyen insanlara yönelik olduğunu düşünüyorum (3 ana 2 ara öğün dediğimiz.)

İki öğün dediğim şey yaşam tarzına göre değişiklik gösterebileceği gibi akşam yemeğinin zorunlu olduğu bir beslenmedir. Öğle+Akşam veya Sabah+Akşam gibi. Açlığın, özelliklede gece açlığının çok faydalı olduğu kanısındayım ve bu konuda da bir çok araştırma mevcut.

Geceleri boş mideyle uyumanın birçok avantajı var. Saat 23.00-16.00 arasını kaliteli uykuyla geçirebilen kişiler gece açlığının veriminden çok daha fazla yararlanabilir. Saat 23.00’te yatacak olan bir kişinin saat 18.00-19.00’dan sonra yemek yememesi açlığa katkı sunacaktır. Akşam üzeri saat 18.00’den sonra sindirim sisteminin rahatlamasını, kan şekerimizin ve insülin salınımımızın düşmesini sağlamak, kafeinsiz içeceklerle kaliteli uykuya hazırlık yapmak beden için yapılacak en doğru alışkanlıklardan biridir.^[2]

Günümüzde gerek hazır tüketim alışkanlıkları olsun, gerekse diyet kültürü olsun, tamamen mideyi boş bırakmamak üzerinedir. Ancak sürekli bir şeyleri sindirmeye uğraşan bir mideden ne kadar fayda bekleyebiliriz?

Kendi gözlemimden yola çıkarak gerçekten kilolu, kiloya yatkın, obez olupta kilo vermiş kimle konuşsam. dediği şey ilk şu oluyor: ''Yemedim.'' Bu laf tabiki tutarsız. Kilo vermek için de yemeye gerek var. Ancak sık beslenme alışkanlığı olan kilolu kişi için değişen rutini ona hiç yememiş hissi veriyor. Peki bu insanların yemedim demekten kastı tam olarak ne?

İki öğün yiyerek açlığı hissetmek.

Evet, hepsine nasıl kilo verdiklerini sorduğumda iki öğün beslendiklerini, kalori açığı bıraktıklarını, karbonhidrat ve şekeri azalttıklarını, akşam 6-7den sonra hiçbir şey yemediklerini söylediler.

Tabiki sağlıklı beslenmek sadece kilo vermek üzerine değildir. Ancak kalori açığı yaratmadan da bu iki öğünde alınması gereken kadar kalori alınmasının en doğru olduğu kanısındayım.

Yazımın başında bahsettiğim OMAD'ı (One Meal A Day) neden öneremiyorum? Önce kendi kişisel deneyimime dayanmak istiyorum.

1) Sürdürülebilir değil.

İnsanlar sosyal varlıklardır. Uğraşlarımız, işlerimiz, arkadaşlarımız var. Tüm bunların içerisinde günde tek öğün yemeyi hayat tarzı haline getirmek çok zor.

2) Yeme bozukluğu.

Yeme bozukluğu olmayan kişide bile yeme bozukluğuna sebep olabileceği kanısındayım. Saatlerce aç gezmek ve daha sonra tek öğün yemek. Bir anda mideye kocaman bir yük demek bu. Yemeyeceğin varsa da normalden fazla yedirebilir (Binge eating dedikleri.)^[3] Bu da daha sonraki süreçte diğer yeme bozukluklarına yola açabilir. Anoreksiya, blumia vb.

3)Stres.

Saatlerce aç kalmak psikolojiyi ister istemez etkileyen bir şey. Kan şekeri, tansiyon tüm bunlar belli bir saat sonrasında normal değerinde olmayacaklar. Ortaya çıkardığı bir stres ve enerji düşüklüğü de var. Sosyal hayata devam etmek zor.^[4]

Özet olarak deneyim ve araştırmalarımdan yola çıkarak iki öğün beslenme diyorum ben. Umarım faydalı olmuştur.