Öncelikle şunu söyleyeyim, yapılan araştırmalar sonucu normal değerlerin üstünde tansiyonu olan insanların ölüm oranları (overall mortality rate) yüksek (prehipertansiyonda normalin 1.27 katı) bulunmuş, belirlenen referans değerler ise uzun süreli sağlığın korunmasında en uygun değerler yani bu değerler toplumun çoğunluğu için uygun.
Extreme uçlardaki insanlar içinse şöyle bir düşünceyle karşılaştım: Vücudun kan basıncını beynin en üst noktasının korteksindeki kan basıncını tüm insanlarda ortak bir değerde tutmak için evrimleştiği düşünülürse 2m boyunda biri ile 1.5m boyunda birinin kalp hizasında ölçülen kan basınçları hidrostatik sıvı basıncının etkisiyle birbirinden farklı olmalı. Bu değişim kalp ve beynin en üst noktası arasındaki mesafeyle doğru orantılı ve kalpte beyinden daha yüksek. 2m boyunda birinde bu mesafe 50cm, 1.5m boyunda birinde ise 37.5 cm olarak bulunmuş(Leonardo Da Vinci). Aradaki 12.5cm'lik mesafedeki hidrostatik kan basıncının sebep olacağı fark 9mmHg bulunmuş. yani en uzun yetişkinlerden biriyle en kısa yetişkinlerden biri arasında normal referans değerlerinde dikkate alınmayan fark 9mmHg'dir. Ancak tıpta 2+2 4 etmediğinden bu değer klinik olarak hasta şikayetlerinde veya organ fonksiyonunda çok fazla etkili olmayabilir bu yüzden de gözardı edilmiş olabilir.
Ayrıca beynin vücuttaki kan basıncını algılamasını sağlayan baroreseptörler boyunda(karotid sinüs) ve kalpte aort arkında bulunur, eğer hipotezdeki gibi beynin en üst noktasındaki kan basıncını ideal değerde tutmak için çalışmıyorsa ve sadece bu noktalardaki kan basıncını ideal değerde tutmaya çalışıyorsa oluşabilecek maksimum fark çok azalır ki bunun da klinikte önemi çok yoktur.
İnsan boyu, kilosu gibi özelliklerin aralığı geniştir 200kg insan da var 50kg de çünkü bunlar hayati değil. Kan basıncı, kanın pH'i gibi değerler, kandaki elektrolitlerin dengesi, nöronlarda ve kalp kasındaki aksiyon potansiyelleri çok küçük aralıklardadır çünkü bu aralıklar dışına çıkıldığında hasar verici ve hatta ölümcül olabilirler.
Kan basıncındaysa sistolik ve diastolik kan basınçlarının normal üst sınırları var. Sistolik yani kalp kasıldığında kan basıncı 120mmHg'nin altında, diastolik yani kalp gevşediğinde ve kalbin içi kan dolduğunda damarlardaki kan basıncı 80mmHg'nin altında olmalı. Bunun üzerinde ise 140/90'a kadar olan değerler prehipertansiyondur, kendisi bir hastalık olmamakla beraber uzun süre prehipertansiyonla yaşayan insanlar zaman içinde normal tansiyona sahip insanlara kıyasla daha fazla kalp, damar ve böbrek hastalığına yakalandığı çalışmalarla gösterilmiş. Örnek olarak prehipertansiyona sahip insanlar normal kan basıncına sahip insanlara göre 3 kat artmış myokard enfarktüsü riski ve daha yüksek inme riskine sahiptir. Ayrıca prehipertansiyonu olan insanların çok daha ciddi boyutlarda hastalıklara sebep olacak hipertansiyona geçme olasılığı da doğal olarak daha yüksektir.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Biomedres. (5 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 5 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
- Yazar Yok. Türkhipertansiyon. (5 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 5 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
- Yazar Yok. Harvard. (5 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 5 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı