İnsan türünün bireylerini nitelik yönüyle değerlendirmek temelde tutarlı bir sonuca gitmeyebilir. Bireysel görüşlere sahip olunabilirse de, net-kesin konuşmak için yetersiz kalacak kadar fazla duygusal bir tür insan. Evrensel olarak iki şeyin tamamen aynı olmasının imkansızlığını biliyoruz. Yapısal olarak evren, değişim üzerinden işliyor entropik yapısı gereği. Bu da her kum tanesini, her kar tanesini vs değişik farklı olma sonucunu doğuruyor. Bu durum, kompleks yapılarda insan türü için daha görünür oluyor. Canlı bireylerindeki farklılığın mekanizmasını anlayabilmiş olmamız, türe ait her birey özel midir sorusunu cevaplamıyor. İnsanın "özel" tanımı, içinde ontolojik bir değer atfını taşıdığı için, -bireyin değer yargılarına göre- değerli değersiz ayrımı kilit rol oynayacaktır cevapta. Diğer bireylerin nitelikleri referans alındığında -yetersiz- kalan bireylerin "özel olmama" gibi bir değer atfına maruz kalmaları kaçınılmaz. Mantıksal yaklaşılırsa, canlı olan her birey, kendi karakteristik özelliklerine sahip olacağı için özel olmak durumundadır. (ontolojik anlamda değerli olma dan bağımsız olarak) Teknik anlamda kendi karakteristik özelliklerini taşıyor olma, popülasyonu bu farklı yönden zenginleştireceği için (bireye göre nitelikli-niteliksiz ayrımı da geçersiz kalır), her birey özel kabul edilebilir. İnsan türüne ait bireylerin bencil yapılarının kendilerini özel ve değerli hissetmeleri durumu bu konudan farklı. Bütünü değil, kendini düşünerek değerli - özel hissetme gibi ilkel duyguların etkisinde şekillenen zihinlerin kendi değerini bütünü gözeterek değerlendirmesi yakın zaman için mümkün görünmüyor. İnsan türünde gelişim birey bazında daima üst noktalara çıkacak. Ancak popülasyona malolması bazen yüzyıllar bazen asırlar alacak. Bir zamanlar köle - efendi ilişkisini normlar içinde ele alan bir insanlığı düşünürsek, bu maloluşun, bir çok bireye maliyetinin ne kadar fazla olduğunu anlamak mümkün.
167 görüntülenme