Buradaki patolojik bağımlılık ile bağ kavramlarını ayırmak gerekiyor. Kişinin, kendisine zarar verdiğini bildiği bir konudan uzaklaşmak istemesine rağmen bunu tam olarak gerçekleştiremiyor olduğu konular bağımlılık tanımına girer. Ancak kişinin patronu ile olan sosyal etkileşimi bir bağımlılık değil, sosyal bağ olarak tanımlanabilir. Eğer bağımlı kişilik sorunu yoksa tabii ki :)
Oksijen - organizma, elektron- çekirdek gibi etkileşim biçimlerinin bağ kurma nedeni ve bu bağın işleyişi bildiğimiz bağımlılık mekanizmasından tamamen ayrıdır.
Bağımlılıkta, kişinin bir uyaranla etkileşiminin, kısayoldan ve ani dopamin artışına karşı süreklilik oluşturması söz konusudur. Ancak oksjienin organizmanın enerji üretmede hammadde olması ya da güçlü nükleer kuvvetlerin elektron - çekirdek etkileşimini sağlaması gibi konular bundan tamamen ayrı.
Bağımlılığın her türlüsü, gelişmiyor olmanın bir negatif yan etkisi olarak düşünülebilir. Tabii ki kültürel, aile içi alışkanlılar gibi kaynakları olabilir. Ancak kişinin yaşamsal üst bir hedefi olmaması ve buna bağlı bireysel gelişim süreci yaşamaması, bir konuda uzmanlaşma zahmeti göstermemesi gibi durumlar, gerekli dopamini kolay yollardan elde etmeye itebilir. Genelde duygusal bir bilinçaltı neden kaynaklıdır. Özellikle sigaraya yüklenen bireysel anlam, ona olan bağımlılıkta çok önemli bir rol oynar. Örneğin bir bayan, ölen babasının yaşamında sigara kokması nedeniyle sigara bağımlısı olması, sigaraya olan bağımlılık hikayesi vakası örneğidir. Nesneyle, geçmişteki duygusal bağı birleştirerek bağımlılık oluşabilir.