Kozmik arka plan ışınımında başlayalım: Tespit edilen bu ışıma, büyük patlamadan sonra meydana gelen fosil ışımanın dalga boyudur ve -270,40 sıcaklığındaki cismin yaydığı ışıkla eşdeğerdir. Buradan varacağınız sonuçla evrenin her yeri 2,7 Kelvin sıcaklığında diyemezsiniz. Evrenin, yıldız ışığı ve enerjisinin en az ulaştığı devasa boşluklarda taneciklerin sıcaklığı 2,7 Kelvin diyebiliriz.
Hidrojen ve helyum atomlarının bulunduğu gaz bulutları, nebulalar sanıldığı gibi soğuk değildir, sıcaklıkları binlerce dereceye hatta milyonlarca dereceye ulaşabilir. Gaz bulutları uzaktan yoğun gibi gözükse de aslında metreküp bazında 30-40 molekülden fazla değildir. Fakat birbirleri çarpışmaları ve ısı aktarımları sayesinde bu yüksek sıcaklıklara ulaşabilirler.
Uzayın boşluk olması, taneciklerin ısı aktarımını yapacağı veya alacağı bir malzeme olmadığı için ısılarını ancak ışıma yoluyla kaybederler ve ışıma yoluyla ısı kaybı temas ile ısı kaybına göre çok verimsizdir.
Yukarıda iki paragrafta anlattığımız nedenlerden ötürü gaz bulutları ki çoğunluğunu helyum ve hidrojen oluşturur, yüksek ısılarını yıldız oluşumunu tetikleyecek bir noktaya gelinceye kadar korurlar.
Sonuç olarak; evrende sıvılaşmış hidrojen ve helyum gazı göremezsiniz.