İnsan türünün genetik potansiyel yaşı 130-140 yıl civarı.
Ömür, hücrelerin ortalama bölünme sayısı -telomer- üzerinden elde edilen genel bir süreyi ifade eder. Ancak, bu yaşam biçimiyle daha alakalı bir durum. Çünkü hücrelerin bölünme gereksinimi ve telomer uzunluğu yaşam biçimiyle değişen bir durum.
Türler arası ömür süre farklılıkları multifaktöriyel bir durumdur. Genele baktığımızda, aynı türün büyük varyasyonları daha az, küçük varyasyonları daha çok yaşamakta ortalama. Büyüklük, hücre replikasyonunun çok olması anlamına gelmekte. Her kopyada kırıklar oluşacak, onların kopyalarındaki kırıklar da birikerek devam edecek. Uzun boylu olmanın kansere yatkınlığı da -tamamen genelleme olarak ifade edilir kesinlik içermez-, aynı mekanizma nedenlidir.
Diğer yandan ömrü belirleyen en önemli mekanizma, ETZ diye bildiğimiz, besinlerin enerjiye çevrilmesinde kullanılan elektron transport zinciri. Burada karbon bağlarından alınan elektronlar, mitekondri zarında protonlarından zar dışına itilerek ayrıştırılır. Arada oluşan yük farkı, ATP olarak kullanılır. İşlem sonunda elektronlar ve protonlar birbirine hızla kavuşur. Ancak bu sistemde sürekli olarak proton kaçakları olur. En ideal beslenmede bile 1000de 4 proton kacağı oluşur. Bunlara da serbest oksijen radikali denir. Elektron kaybettikleri için dengesiz hale geçerler ve elektron almak için mitekondri ve hücre zarlarına saldırırlar. Onlardaki yoğun elektronları çalarlar. İşte hastalıkların zemini de bu şekilde oluşur çoğu zaman. Bu kaçakların çok olması, farelerde ömrün 6 aya kadar düşmesine neden olur. Kargalar ise çok uzun yıllar yaşarlar çünkü ETZ sistemlerinde proton kaçağı oldukça azdır.
İnsan türü, kendisi için planlanmış ömürle alakası olmayan bir ömre sahip. Planlı ömrün yarısını bile kullanamıyor. İşte bir türün yaşam süresini genetikten çok yaşam biçimi belirler. Hayvanlarda yaşam biçimi görece aynı olduğu için bireyler arası fark daha az görülür.
Yaşam biçimi hücre bölünme sıklığını, telomer uzunluğunu, ETZdeki proton kaçak miktarını ve oluşan kaçakların temizlenme miktarını DOĞRUDAN etkiler. Genetik olarak zayıf olarak kabul edebileceğimiz bir kişi, ideal yaşam şartlarında uzun yaşayabilir, genetik olarak güçlü kabul edebileceğimizi kişi yaşam şartlarını olumsuz hale getirip ömrünü kısaltabilir.