Dil öğretme konusunda yapılan deneyler; maymunlar, papağanlar ve yunuslar gibi bazı hayvanların semboller veya işaret diliyle iletişim kurabildiğini göstermiştir. Ünlü örneklerden biri, işaret dili öğrenen goril Koko’dur. Ancak, hayvanların dili bizim gibi gramer yapısıyla kullanamadıkları görülmüştür ve bu da zeka gelişiminin yalnızca öğrenmeye değil, biyolojik sınırlara da bağlı olduğunu gösterir.
Hayvanların duygu ve algılarını anlamak için nörobilim ve yapay zeka destekli çalışmalar devam etmektedir. Beyin dalgaları ve davranışsal analizler, onların hissettikleri ve nasıl düşündükleri hakkında ipuçları verir. Ancak, insan zihnine benzer bir bilinç oluşturmak için genetik mühendislik veya ileri düzey yapay seçilim gerekecektir.
Sonuç olarak, hayvanların zekası belirli ölçüde artırılabilir ve iletişim becerileri geliştirilebilir. Ancak, insan benzeri düşünme ve dili tam anlamıyla öğrenmeleri için biyolojik sınırlarını aşmak gerekecektir. Bu bilimsel açıdan mümkün olan ya da olabilecek bir şey olsa da etik olarak tartışmaya açık bir konudur.