Hayatta her şeyin bir anlamı vardır.
"İnsanlar çevrelerindeki şeylere anlam yüklüyorlar bu nedenle aslında her şey anlamsızdır." fikrinin nereden geldiğini anlaşılabilir lakin bu açıklama farkındalık eksikliğinden kaynaklanır.
İnsanların çevrelerinde gördükleri şeylere anlam yüklemeleri ve oluşturdukları bu anlamlar ile hayatlarına yön vermeleri evrimin bir neticesidir. Çevremizdeki nesnelere, olaylara ve diğer insanlar ile olan ilişkilerimize verdiğimiz anlam beyinlerimizin bilişsel kabiliyetidir. Ve bir şeylere anlam yüklememize neden olan bu bilişsel becerimiz direkt evrende var olan bir maddenin yani beynimizin ürünüdür.
Biz farklı bir şey çevremizde gördüklerimiz farklı şeyler değillerdir.
Her şey evrendir.
Bunu mistik bir anlatı gibi almayın.
Fiziksel olarak biz de insanlar olarak evrendeki malzemeyiz.
Doğa diyince aklımıza hep akarsular, ağaçlar, dağlar, evren diyince de aklımıza hep yıldızlar, nebulalar ve galaksiler gelir.
Kendimizi sanki bunlardan farklı şeylermiş gibi yorumlarız.
Biz sanki evreni camın arkasından dışardan izleyen bir gözlemciymişiz gibi...
Oysaki evren biziz zaten.
Biz evrenin içinde değiliz, biz evrenin kendisiyiz.
Bir galaksiye baktığınızda siz de o galaksiyi galaksi yapan atomlarsınız. Siz galaksinin kendisisiniz. Sizi bir şekilde yok edebilsek (ki bu şu anda fizik bilgimizle mümkün gözükmüyor.) galaksinin miktarı azalırdı.
Benmerkezciliğimizden ötürü kendimize Third Person View verip olup bitenleri dışardan izliyormuşuz, sanki biz o olup bitenlerden ayrı bir varlıkmışız gibi sanrılara kapılıyoruz.
Biz evrendeki madde değiliz, biz evrenin ta kendisiyiz.
Bu nedenle evrimsel geçmişimizde çevremizdeki nesneler ile etkileşip onlara anlam yükleyip değer vermemizi sağlayan tüm kognitif yetilerimiz beynimizdir.
Beyinlerimiz de evreni evren yapan atomlarn bir kısmıdır.
Bu da demek oluyor ki çevremizde her şeyin bir anlamı var, çünkü biz öyle söylüyoruz.
Çünkü bir şeylere değer ve anlam yükleyen şey de bir madde topluluğudur.
Yani "Her şey anlamsızdır." çıkarımı doğa bilimlerine ilk adım attığınızda etkisi altında kaldığımız ortalamanın biraz üstü tip 1 farkındalıktır, bunun ötesinde düşünebilmeliyiz.[1]