Su seviyesini yükselten buzullar, hâlihazırda suyun içinde yüzmeyen buzullardır. Eğer bir buzul suyun içinde yüzüyorsa, eridiği zaman su seviyesini yükseltmez. Çünkü yüzen bir buz, yoğunluğuna bağlı olarak su yüzeyinde dengede bulunur ve kütlesiyle eşit miktarda suyu yükseltir.
Bir diğer deyişle, su içinde yüzen bir buzul, o suyun içine düştüğü anda zaten suyu yükseltmiştir. Sonrasında eriyip tekrar donup tekrar eridiğinde bu su seviyesine etki edemez. İşte Arktik Buzulları, bu şekilde su içinde yüzen buzullardır ve bu nedenle eridiklerinde su seviyesini yükseltemezler; fakat iklim krizinin derinleşmesine farklı şekillerde neden olurlar.
Öte yandan, eğer bir buzul hâlihazırda suyun içinde değilse, yani okyanusların içinden geçerek yükselen kara parçaları üzerinde bulunuyorlarsa, henüz deniz/okyanus ile etkileşmemiş oldukları için, eriyerek suya dönüşüp okyanuslara katıldıklarında suyun seviyesini yükseltirler. Örneğin Antarktika kıtası, eğer buzla kaplı olmasaydı, tıpkı Asya gibi bir kara parçası olacaktı. Yani Antraktika'daki buzullar, karaların üzerindeki buzullardır. Aynı şey, İzlanda ve Grönland gibi ülkeler için de geçerlidir. Bu bölgelerdeki dağların veya diğer karaların üzerinde bulunan buzullar eridikçe, okyanus seviyeleri de yükselir.