Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Sümeyye Artar
Üye 9 Temmuz 2024 3 Cevap
2

Günümüzde neden bazı insanlar sizce neden yalnızlıktan veya yalnız kalmaktan korkuyorlar?

Hayatımızda o kadar çok uyaran var ki istesekte istemesekte telefonumuzda bir sürü bildirim yığını oluyor. Buna o kadar çok alışmışız ki bildirim olmayınca en azından ben de bir boşluk hissi oluşuyor. Of yaa hiç kimse yazmıyor gibi. Ya da kendi kendimize düşünüp kendi kendimize ayırdığımız zamanlar çok azaldı. Peki neden?
595 görüntülenme
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
3 Cevap
Mustafa İğraç
Lise öğrencisiyim 10 Temmuz 2024

Sosyal medya ve teknoloji, bu korkunun en büyük sebeplerinden biri haline gelmiş durumda. Sürekli olarak telefonumuzda gelen bildirimler, mesajlar ve beğenilerle meşgul olmak, yalnız kaldığımızda bir boşluk hissi yaratıyor. Sosyal medyada aldığımız onaylar, kendimizi değerli ve kabul edilmiş hissetmemizi sağlıyor. Bu yüzden, yalnız kaldığımızda bu onaylardan mahrum kalmak, bir eksiklik duygusu yaratıyor. Ayrıca, modern yaşam tarzı da yalnızlık korkusunu artırıyor. Günümüzün hızlı tempolu hayatında kendimize zaman ayırmak neredeyse imkansız hale gelmiş durumda. Hedefler ve başarılar arasında koştururken, kendi kendimize kalmak için zaman bulmak zorlaşıyor. Tüketim toplumu ise bize sürekli daha fazlasını istemeyi öğretiyor; bu da yalnız kaldığımızda eksik ya da yetersiz hissetmemize neden oluyor. Psikolojik olarak, başkalarının hayatlarını sürekli izlemek bize bir şeyleri kaçırdığımız hissini veriyor. FOMO (Fear of Missing Out) denilen bu durum, sosyal medyada gördüğümüz "mükemmel" (şühpeli) yaşamlar nedeniyle yalnızlık korkusunu artırıyor. Ayrıca, geçmişte yaşadığımız olumsuz deneyimler de bu korkunun temelinde yatabiliyor; çocuklukta yaşanan ayrılık ve travmalar, yalnızlık korkusunu besleyebilir. Toplumun bizden bekledikleri de bu korkuyu artırıyor. Sosyal etkileşimler ve ilişkiler, toplum tarafından değerli kabul ediliyor. Bu nedenle yalnız kalmak, bazen başarısızlık ya da sosyal beceri eksikliği olarak algılanabiliyor. Bu algı, yalnız kalmaktan kaçınma isteğimizi güçlendiriyor. Duygusal ihtiyaçlarımız da bu korkunun bir parçası. İnsanlar olarak duygusal tatmin için başkalarıyla etkileşimde bulunmaya ihtiyaç duyuyoruz. Yalnızlık, bu ihtiyaçların karşılanmadığı bir durum yaratabiliyor ve uzun süreli yalnızlık, depresyon veya anksiyete gibi sorunlara yol açabiliyor.

Son olarak, bilinçli ve bilinçsiz alışkanlıklarımız da yalnızlık korkusunu besliyor. Telefonlar ve diğer teknolojik cihazlar, sürekli uyarılma ihtiyacı yaratıyor. Bu bağımlılık, yalnız kaldığımızda kendimizi eksik hissetmemize neden oluyor. Teknolojiyi bilinçli bir şekilde kullanmayı öğrenmek ve dijital detoks yapmak, yalnızlıkla başa çıkmanın yollarından biri olabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. C. Newport. Digital Minimalism: Choosing A Focused Life In A Noisy World. ISBN: 9780525536512.
  2. T. D. Jenkins. Inevitable. ISBN: 9781511625500.
  3. S. Zuboff. The Age Of Surveillance Capitalism: The Fight For A Human Future At The New Frontier Of Power. ISBN: 9781610395694.
9
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 11 Temmuz 2024

Evrimimiz "sanala" pek itibar etmiyor.İyi ki de etmiyor!'

Yalnızlık zor zanaat vesselam. Ancak bunun evrimsel-biyolojik temeli de var. Biz toplumsal (sosyal) varlıklarız. Yani tek başımız yaşayamayız., Tek başına yaşayamayacak olan bir canlı için en büyük elem yalnızlıktır.

Bugün küresel ölçekte en ağır suçları işleyenlere yönelik ve bazen de ne yazık ki sisteme itiraz dışında hiç bir "suçu" olmayanlara yönelik olarak verilen en ağır ceza (idam cezasının yasal olduğu ülkeler hariç olmak üzere) tecrittir. Yani her şeyden ve herkesten yalıtmadır. Ki sosyal (toplumsal) bir varlığa verilebilecek en ağır ceza budur.

Tüm Reklamları Kapat

Hastanelerde ve en özel koşullarda bile bakılan , aileleri tarafından terk edilen bebeklerin ani ölümleri üzerine yapılan araştırmalarda çıkan sonuç dehşet vericidir: Yetersiz uyarım...

İşte yalnızlığı katlanılmaz kılan şey de budur: Yetersiz uyarım...

Yalnız kaldığımızda kendi kendimize konuşma ihtiyacı, her hangi bir hayvana veya çiçeğe, bitkiye insan muamelesi yapma ve iletişim kurma ihtiyacı, normal zamanlarda bizleri rahatsız edebilecek ( mekanik yahut organik: Motor sesi, köpek havlaması, açık ve herhangi bir TV programı, rüzgar vesair) seslere, hareketlere aşırı duyarlılık ve hoşnutluk hep bu ihtiyacın giderilmesine yönelik arayışın bir neticesidir.

Modern çağda, çağımızda sosyal medya ilk bakışta muazzam bir iletişim ve etkileşim imkanı sunuyor görünse de, sosyal kimliğimiz doğrudan ve fiziksel teması ( tokalaşmadan sarılmaya) , doğrudan iletişimi ve geri bildirimi , güven içerikli ve bildik , tanıdık kodlaması ile zihnimize kazıdığından ( ki doğamıza uygun olanı bu) , aslında aynı zeminde (sosyal medya veya telefon üzerinden bildirim içerikli) iletişim ve etkileşim olsa bile, bir süre sonra aynı muzdarip arayışımız devam eder.

Tüm Reklamları Kapat

İnsan; çok güçlü görünmesine rağmen duygusal olarak narin bir çiçek gibidir. Sadece sulamakla açmaz. Derilmek, sevilmek, okşanmak ister. Hem de doğrudan ve birinci elden.

İşte bunun olası olmadığı durumlar , korkunun yalnızlık adı altında kapımız çaldığı durumlardır. Ki bize tek bir şey söyler: Sizi siz ve güçlü kılan özünüzden ( Evrimsel zaruri sosyal kimliğinizden) uzaksınız. Yani yağmurlu ve gök gürültülü bir gecede, sokakta ve hem şemsiyeden hem de fenerden mahrum. .Bu durumda korkmak kadar olağan bir şey olabilir mi? Yalnızlık böyle bir şeydir ve kendisi nasıl ki sanal değil somut ise aksi de ancak sanal değil somut olarak yaratılabilir.

Haddimi aşmak istemem fakat telefonumuza en az baktığımız kadar sokağımıza da bakmayı, telefonumuzun en az bildirim sesine odaklandığımız kadar doğanın ve içerdiklerinin gerçek, somut sesine odaklanmayı, ve mümkün olduğunca hayatımızdaki uyaranları bize gerçek maddi halleri ile temas edebilecek mesafede tutmayı , imkan dahilinde değil ise bu boşluğu mutlaka somut bir uyaran ( komşu, mahalleli, arkadaş ve özellikle aynı fiziksel ortamda) doldurmayı öneririm.

Zira çağımızın en büyük sorunu teknolojinin bizi biz olmaktan çıkarması ve yarattığımızın esiri olmak anlamına gelen yabancılaşmadır. Bu bize kim olduğumuzu unutturan en önemli afyondur. İlk başta hayatımıza çok cazip bir giriş yapar fakat onu hayatımızdan çıkarmak kolay olmaz..

Burada soracağımız ve yüreklice yanıtlayacağımız tek bir soru var: Özne kimdir?

Özne biz isek, bu özneyi toplumsal (sosyal ) bir varlık olarak anlamlı kılan şey de doğal olarak bizim dışımızdaki biz gibiler ve somut halleri iledir.

Velhasılı yalnızlık zor zanaat ve ne yazı ki evrimimiz sanala pek itibar etmiyor. İyi ki de etmiyor...

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bym Acr
Bym Acr
23K UP
öğrenci fizik ve kuantum fiziği ile 4 yıldır merak sarmış biri 2 Ağustos

İnsanlar yanlızlıktan değil ilgisizlikten ve sevgiden uzak kalmaktan korkarar.Bazı insanlar buna alışır bazıları ise alışamaz ve hayatları hiç dönmicek yollara girer.Herkese şans aynı gülmez kimi çok arkadaşı olur kimin 1 tane arkaşı yeter burda çevrenin ne kadar kalabalık olması değil istediği sevgiyi ve önemi arzulaya bilmesi.(şahzi görüş)

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close