Sağlık standartları ile yaşam koşulları farklı. Eğer medikal yaklaşım anlamında sağlık standartlarından bahsediyorsak, ömrün uzamasına neden olmuş, hastalıkların oluşumu hijyen, temel sağlık kurallarının anlaşılması ve uygulanmasıyla engellenmiştir. Ancak modern dediğimiz yaşam koşulları tam da tersine neden olmakta. Over hijyen dediğimiz aşırı titizlik, özellikle çocukların topraktan uzaklaşması, elbette bağışıklık sistemini güçsüz kılmakta. Otoimmün sorunlara dolaylı yolla neden olabilmekte. Kapalı alanlarda kalmak, negatif iyon açığı içinde yüzmek demek. Bu, vücut içinde oksidasyon ile benzer bir durum aslında. Yapay ışıklara mahkum yaşıyor olmak da, güneşin dalga boyundan alınan bilgiden mahrum, uzun süreli sempatik sistem aktivasyonu demek. Bu da, kronik stresin zemini malesef.
Uç bir sorun da, tedavi, medikal çözümlerin ilerlemesi, sorunlu genlerin aktarılması demek ve bu da evrim mekanizmasını olumsuz etiklemekte. Daha önce hastalıklara dirençsiz genler, ölüm nedeniyle aktarılamazken, komünite merkezde kalıyordu, dirençli genler aktarılıyordu. Ancak tedavi çeşitleri güçlenince, komün değil, birey merkeze geldi ve dirençsiz genler de aktarılmaya başladı. Bize göre son derece gerekli ve önemli bir durum, bütünsel bakış açısıyla ilginç biçimde soruna neden olmakta. Aslında topluluğun önemini merkeze koyduğumuzda, birey de otomatik olarak merkeze geliyor, güçlü gen yapıları aktarılarak. Ancak bireyi merkeze aldığımızda hem topluluk, hem birey olumsuz etkileniyor. Tedavi olmamalıyız, olmayalım anlamı çıkaramayız kesinlikle, ancak fabrika ayarlarımızla olan etkileşim ne sebeple olursa olsun uzaklaştığında sorunlara açılıyor kapı. Çok akıllı çok zeki üstün varlıklar olduğumuzu düşünebiliriz, hiç sorun yok, ancak yaptıklarımızın sonuçlarını bir ayna gibi düşündüğümüzde bu yücelik ve üstünlüğün buharlaştığını görüyoruz. Peki buna rağmen neden inat ediyor olabiliriz...
Kaynaklar
- Yazar Yok. Kaynak. (5 Mart 2020). Alındığı Tarih: 5 Mart 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı