Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Rahmi Aydoğan
Üye 17 Şubat 1 Cevap
9

Gözlemci etkisi, makroskobik ölçekte var olsaydı, günlük hayatımız nasıl değişirdi?

Gözlemci etkisi makroskobik dünyada geçerli olsaydı, hayat tam bir kaos olur muydu? Kahve kupan bakmadığında dolu mu, boş mu? Bir çalışan patron bakerken mi çalışıyor bakmazken mi? Hangi gerçeklikler, kimse bakmazken nasıl olurdu?
321 görüntülenme
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
1 Cevap
Sena Küçükkıvanç
Yazar&Editör 23 Şubat

Makroskobik ölçekteki bir gözlemci etkisini hayata geçirdiğimizde, en temel tanımla dalga fonksiyonunun makro nesneler için bile süperpozisyon halinde kalabilmesi söz konusu olurdu. Örneğin kahve kupanızın () ve () durumlarının bir karışımı olarak hâlinde kaldığını düşünün. Normalde ortam (hava molekülleri, ışık fotonları vb.) bu süperpozisyonu çok hızlı biçimde "dekoere" eder ve kupayı bir anda belirli bir duruma sabitler. Ama makroskobik gözlem şartı katı biçimde uygulanırsa, kimse bakmazken kupanız durumunda salınmaya devam eder ve dalga fonksiyonunun çökmesi (kupayı dolu veya boş bulmamız) yalnızca baktığınız anda gerçekleşir. Born kuralına göre gözlem anında, kupayı dolu bulma olasılığı , boş bulma olasılığı olur. Günlük hayatta bu, "Kupan gerçekten ne zaman dolu hale geldi?" sorusunu anlamsız kılar; çünkü kuantum kuramında cevabınız sadece ölçüm anına bağlanacaktır.

Benzer şekilde bir çalışan, patron bakmadığında "çalışma" () ve "çalışmama" () durumlarının süperpozisyonunda kalabilir. Patron odaya girdiği veya güvenlik kamerası kaydı izlendiği anda, dalga fonksiyonu çökerek ya gerçekten çalıştığı ya da çalışmadığı belirir. Makroskobik ölçekte bu modeli ciddiye alsaydık, iş dünyası tam bir belirsizlik setine dönüşebilirdi. Üstelik gözlemcilik, klasik mekanikteki "her an var olan gerçeklik" kavramını yıkar: Kimse bakmıyorken hangi gerçekliğin geçerli olduğunu söylemek, saf kuantum formalizmi açısından imkânsız hâle gelir.

Makro nesneler (örneğin bir bina) normal şartlarda gibi devasa boyutlu bir dalga fonksiyonuna sahip olsa da etraftan gelen sürekli etkileşimler (dekoherans) bu dalga fonksiyonunu tek bir klasik konfigürasyona yakınsayan kararlı bir duruma zorlar. Ancak varsaydığımız durumda çevresel etkileşimler yetersiz veya iptal edilmiştir ve çöküş sadece "insan gözü" ya da bilinçli bir ölçümle gerçekleşir. Formülasyon bakımından, bu bina biçiminde birçok konfigürasyonun süperpozisyonu hâlinde sallanır durur. Günlük hayata uygulandığında, sabah işe gittiğinizde binanın "sağlam" (\) veya "kısmen çökmüş" () hâlinde olma olasılığı, siz ölçüm yapıp duruma baktığınız an ve olarak belirir. Yani "Kimse bakmazken bina kesinlikle sağlam kalır mı?" sorusu bu radikal kuantum bakışıyla cevaplanamaz.

Tüm Reklamları Kapat

Makroskobik evreni büyük bir "dalgalanan orkestra" gibi düşünebilirsiniz. Müzik notaları (yani sistemin olası durumları) her yerde aynı anda var, fakat gözlemci kulağıyla (veya ölçüm cihazlarıyla) işittiğinde orkestra tek bir nota seçip çalıyor. Günlük hayatta, sesin sürekli etrafa saçılması (yani dekoherans) her şeyin tek "nota" (tek durum) hâlinde görünmesini sağlıyor. Makroskobik gözlemci etkisi ciddiye alınırsa, o "sürekli kulağa çalınma" ortadan kalkıyor ve pek çok garip, hatta absürt durum pratikte mümkün hâle geliyor. Bir bakıma, kimse gözlem yapmadığında her şeyin dalgalar hâlinde üst üste binmiş belirsiz bir "senfoni" olduğunu; baktığınızda ise senfoninin tek bir parçasını duyduğunuzu söyleyebiliriz.

Yani gözlemci etkisi makroskobik ölçekte hüküm sürseydi, normalde istatistiksel ve termodinamik etkileşimlerin çok hızlı biçimde yaptığı dalga fonksiyonu "çöktürme" işi yalnızca bilinçli veya cihaz temelli bakış anına bağlı kalırdı. Bu da kahve kupasının içeriğinden tutun, çalışanların eylem durumuna, binaların ayakta kalma hâline kadar her şeyi ölçüm anında belirleyen bir kaos yaratırdı. Elbette kuantum alanında bildiğimiz dekoherans mekanizmaları bu tür saçaklanmış durumları engelliyor.

Ancak tabii kuramsal olarak "kimse bakmazken gerçekliğin tanımlı olmadığı" bir evrende yaşasaydık, bireysel deneyimlerimiz tümüyle ölçüm ânına indirgenir ve "gözlemlenmeden önce hangi gerçeklik vardı?" sorusu, kuantum formüllerinin yanıt veremediği saf bir bilmece olarak kalırdı.

18
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close