Öncelikle canlılar tek hücreli veya çok hücreli fark etmeksizin ömürleri boyunca devamlı olarak mutasyona uğrarlar. Bu mutasyonların bir çoğu etkisizdir. Ne var ki bu kadar mutasyonun içerisinden elbette genetik materyalde hatrı sayılır değişikliklere yol açanlar da çıkar. Bu aynı zamanda mitoz bölünme ile çoğalan canlıların çeşitliliğinin de bir açıklamasıdır. Benzer şekilde mayoz gerçekleşen canlılarda ise bir yandan mayoz çeşitlilik yaratırken bir yandan da mutasyonlar yeni özelliklerin yavaş yavaş oluşmasını sağlarlar. Yeni özelliklerden bazıları canlıların yaşadığı ortama daha iyi adapte olmalarını sağlar. Bu sayede o genetik materyale sahip bireyler hayatta kalmaya ve üremeye daha yatkın olurlar. Bu da genlerini bir sonraki nesle daha çok aktaracakları anlamına gelir. Bu böyle devam eder ve canlılar devamlı olarak yaşadıkları ortama daha uyumlu olma yönünde ilerlerler çünkü daha uyumsuz türdaşları hayatta kalamaz veya üreyemez. Görmezden gelinmemesi gereken bir diğer nokta da ortamın sürekli değişmesidir. Bu da beraberinde ortamda yaşayan canlıların sürekli değişmesi gerektiği anlamına gelir. Ki değişim de canlıların isteyerek yaptığı bir eylem değil, doğanın bir kanunudur.