Objektif Bencillik: Varlığımızı buna borçluyuz!
Canlılara özgü iki temel kod hayatta kalma ve soyun devamı olarak ifade edilir. Dolayısı ile bu temel genetik kod gereği iradi (sübjektif-öznel) olarak değil fakat objektif (nesnel) olarak her canlı var olabilme koşulu olarak bencildir.
Burada var olabilme koşulu iki yönlüdür. İlki doğrudan canlı olarak var olabilme, ikincisi dolaylı olarak üreme üzerinden gen aktarımı vasıtası ile var olabilme.
Her iki koşul için de organizma bencil donatılarla var olur. Bu durumu iki şekilde, iki yön üzerinden farklı kılan (bildiğim kadarı ile) sadece türümüz ve kültürel kodlar üzerinden.
İlk yön bencilliğin, genetik dayatmanın da ötesine geçip, yani hayatta kalmanın ve soyunu sürdürmenin de ötesinde doyumsuzluğun vesile olduğu hali. İkinci yön ise yine kültürel kodların etkisinde ve tam tersi hayatta kalma ve soyun devamı içerikli genetik dayatmaya rağmen bunu aşabilecek denli bilgelik.
Buradaki bilgelik de aslında dolaylı olarak uzun vadede ve salt kendi genetik kodları üzerinden değil türün genel genetik varlığının devamına hizmet ettiğinden netice itibarı ile “bizcil” bir bencilliğe hizmet eder.
Bu nedenle çocuk yapmak objektif olarak genetiğimizin emrettiği tarzda ikincil şekilde var olabilmeyi amaçlayan bir bencilliktir. Canlılığın devamının da en önemli güvencesidir. Bizler ve bizim dışımızda tüm canlı dünyası varlığını bu koda (genetik dayatmaya) borçlu.